50
Yorum
50
Beğeni
5,0
Puan
2396
Okunma

biz neler atlattık anne
bu da geçer
ağlama..
çünkü sen ağlayınca
ben ölüyorum....
vasiyetimdir
ayağının altındaki cennet(in)e göm beni...
...
bazen
bir merdivenden iniyorum anne
basamakları kristal
parmak uçlarımda, bana aldığın tokalı kırmızı ayakkabılarımla
uyandırmak istemezmiş gibi içimdeki kadını
sonra o şatoda buluyorum kendimi
yoksul bir şato
iki divan, bir masa
duvarlarında gülücüklerin saklı
duvarları öpüyorum anne
çok kişi bilmez bir duvara sarılmayı
oyunlar bitmiş sokaklarda anne
başka bambaşka oyunlar cirit atıyor
adam asmaca yok artık
adam satmaca
seksek yerine çelme takmaca
beş/taş körebe de yok, insan taşlama
gözleri bağlayıp uçuruma itmece
elimi bırakma anne
yine yabancıları gördüğümde arkana saklanayım
her yer puşt tuzağı mayın
bana karnından daha emniyetli bir yer söyle
söyle ki dışardaki aşüfte kahkahaları
duymayayım
adımı çağır anne
çağır adımı
ki bırakıp ne varsa canımı yakan
hani sevdalandığım
çıplak düşüncelerimle sana koşayım
anne öğüt ver bana
biraz da kuvvet
alnımdan öp anne
alın yazım üşüyor ısınayım
saçların beyaz anne
hangi gün, hangi üzüntümle ağarttın
gidelim anne
buralardan gidelim
sen en şık elbiseni giy, yine saçların topuz
benim üzerimde yeşil önlüklü elbisem hani senin diktiğin
bu kez toplama saçlarımı
ört ellerinle
saçlarım acıyor anne
düşünüyorum da
beni bir sen anladın anne
bir sen ağladın
....koca ömrümü yatırıp ihtiyar dizlerine....
de_soulmate