48
Yorum
40
Beğeni
5,0
Puan
2399
Okunma

Hasretin ahı bu mudur, söyler misin yar?
Yakışta kavurup durdun, tüm bedenimi
Mahzunluğu, gizde sokuyorsun dimağıma
Neden ki, kalbim hep büzülüyor?
Hüznü hicrana çevirişte yerleştirdin, içime sen
Senin ne de, kekremsi bir tadın varmış
Kavurup da duruyor tüm benliğimi
Özlemlerim vuslata, kalbim de sevgiye hasret
Gözyaşlarım da kahır, gözyaşıma gurbet serdim
Sen saadet ve korkumu, aynı zamanlar da hisset
Ben ulvi zarafete, sığınaraktan ürperdim
Aşkının istemleri, gönlümün sisli düşüne
Neden ki, sıkça hep hor düşüp de duruyor?
Yalnızlığın karanlığın da, kalırken duygularım
Hicranların içinde, dışa aktığın yetmedi mi?
Sevgimizi mahremiyetiyle, kalpte gizlemek varken
Dil yordamıyla; çevrilmedi mi, tüm komplo teorileri
Aşkın sırları sardı, şimdiden içimi
Gizemlerde
Sırlarda
Saklı tutulmakta
Aşk özünden bile, sakınmak değil midir yar
Tüm o kem gözlerden
Duygu ve hislerden
Irak tutmak değil midir, bütün varlıklardan
Ve utanmak değil miydi, aşkımız
Karşılıksız itaate
Sevgi nefsi aşınca, hayâ örtüsü ile örtülür
Aşk; sır içine, gömülebilmektir
Kalbin meyvesi; kalbin aşk boyutuna, varmakla olur
Kıskançlığın sonu, nefise kurban olmaktır yar
Onun kor ateşi, sadece içimizi yakar
Benliği yerlerde gezdiren de, o değil mi ki
Bil ki yar!
Aşk ile yoğruldu; şu yüreğim, hiçbir şeyi ne bilir, ne de görür
Öz boyutunun dışında, kimseye zarar da veremez
Aşkım adına, benliğimi gömdüm dünyaya
O değil miydi, benim aşkımı öldüren
Aşk – aşk ile “O” diyebilmektir
Aşk her yerde ve her dem de, “O” nu görebilmektir
Aşk’a yürüyüş, kalbe yürüyüştür sevgili
Her adım ve her nefeste, erimeliyiz
Bir sınır boyu olmayan, o lamekânın içinde
Sevgilerin nefse, mahkûmiyetinden koparak
Bizler kalp yolunda, yürümeliydik hep birlikte
Oysa yorgunluk var ayaklarım da
Kimsesizlik kalbim de, sonsuzluk dilim de
Kendini aşikâr etti yar
Çöktün ömrüme, seb-i yelda gibi
Esfel-i safinin dibine, daldırdın bir solukta…
(04.02.2013) AZAP…
Sözlük.
Esfel-i safi: Yerin yedi kat altı
Seb-i yelda: En uzun gece
5.0
100% (48)