Unutmamak için,bir bilsen Leyla
Adını kalbime nakışladım ben
Usta edasıyla, bir nakkaş gibi
Adını kalbime nakışladım ben

Şu deli gönlümü sevdaya salıp
Ey güzel ben seni sevdiğim bilip
Ebru teknesinde, karanfil olup
Adını kalbime nakışladım ben

Aşktır yüreklerde en güzel cevher
Elmastır kusursuz olan bir gevher
Tezhib de Seberk ile mücevher
Adını kalbime nakışladım ben

İsmin söylenirken seven dilinde
Bülbül nasıl şakır gonca gülünde
Cami kubbesinde hattat elinde
Adını kalbime nakışladım ben

Deli gönül böyle pişerken nârda
Üşür mü o yürek tipide, karda
En güzel çiniyle minber, duvarda
Adını kalbime nakışladım ben

Güzelliğin yansır, denize koya
Bakayım dur sana ben doya doya
Mendil kenarında sanki bir oya
Adını kalbime nakışladım ben

Leyla diyor sözüm her bir avazda
Türkü okur Lüzumsuz’um bak sazda
Ahşap oyma gibi, dolap, pervazda
Adını kalbime nakışladım ben

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

ETEK YAZILARI

NAKKAŞ: Yapıların duvar ve tavanlarına süslemeler yapan usta, bezekçi, Nakışçı
EBRU: Kâğıt süslemeciliğinde kitre, kola vb. yapıştırıcılarla yoğunlaştırılmış su üzerine, neft yağı ile sulandırılmış yağlı boya damlatılarak yapılan ve kâğıda geçirilen süs
TEZBİH:Eski bir süsleme sanatı.yazı ve şekillerle yapılır
GEVHER: 1. Elmas, mücevher, inci. 2. Bir şeyin aslı, mayası.
CEVHER: . Bir şeyin özü, maya, gevher,maden
HATTAT: Çok güzel el yazısı yazan sanatçı ve mesleği hattatlık olan kimse.
ÇİNİ: 1. Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan, bir yüzü sırlı ve genellikle çiçek resimleriyle bezeli, pişmiş-2- Sırlı ve süslü, pişmiş balçıktan yapılan
PERVAZ: Kapı, gömme dolap, pencere v.b. işlerde taşıyıcı çerçeve ile duvarın üzerine tutturulan tahta