12
Yorum
18
Beğeni
4,9
Puan
1124
Okunma
çığlık atsa nedir, konsolu boş kelamlar
sevinse balmumu dudaklar kendince
düş gömü gibi estikçe rüzgâr
maviden mahrum çergâh
hatırda ne kaldıysa noksan
bildiğini zannediyorum
öykünür ukdelerim sen yoksan...
an oldu gurka yattı belkilerim
çokça da öfke besili
her renk kendi yerinde güzeldi
kuradı nicedir goncalar
onca hevâ zayî oldu sendeledi
sen diledi...
şevk olmadan neyin zevki olur ki
hatmi çiçeği gibi tükenmişse duan
addettim hep, ahdettiğim kadar
a r a d a gelirim demiştin ya
öyle çok aradım ki!
bilmedin duymadın bakma!
kimse anlamaz şerler birikti içime
ister istemez senden erte bahçemde
serçeleri güvercin saydım
martıları habercin
eksilmedin hiç
eksilmedi hiç, o güze yamalı perçin!
çıldırmış suskulardı dört bir peykeye saldıran
özlem karanlık odaydı
renk tayfı flu umudu alınmıştı pastörize gecelerin
oysa gecikmişliğinden kavî kabukların vardı
vardın
yokluğun kadar gerçektin
tokluğu adımlarına musallat bir masalda
güdük harflerin firketeleyebildiği kadar o tasta
bağlandığın ilmek yağlıydı
unutmak çürük patiska!
hasret pejmürde resimlerden usandı sonra
peşmerge rüyâlar, yılkı dualardan
gökyüzü çıldırtırcasına maviydi
göz yükü yenilgen mayi
hasret sunaklarını zil aldı şimdi
şiir yazmayı unuttum
bu şehir beni sensiz çiğnedikçe
adına dolanan harfler harabe
avane bir temlik kaldı senden öte
Martılar
Aşk
Ve
İliklerime işleyen ilk kar!
....
...
..
.
ToprağınSesi
.
5.0
95% (19)
3.0
5% (1)