1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
933
Okunma

Ve bil ki sevgili;
bütün renkleri azat edip,
ruhlarımızı mavinin derinliğinde mahkum edeceğimi söylediğimde
bana inanmalıydın..
yağmurun yağacağı gözlerine düşen çiğ tanelerinden belli bu sefer ki
göz mesafende bulutları görmemde ondan
üçüncü bir neden olabilir di susuşların
sana renklerin ve aynanın içindeki cemalinin ne anlama geldiğini sorduğumda
eksik bir anlamdan yükselip göğe
gök kuşağından başlayıp seyrül sefere,
kendine düştüğün tüm geçitlerden,
tünellerden,
sağanak ve tipilerden bir bir heceledin ellerini ki
asla’nın sonrasında dokunamadığım ellerinde,
gülü eline yakıştırmamış olmanda ondan
gül mevsiminden önce
biliyorsun sevgili bütün imgeler fotoğrafı görülmüş,
resmi yüreğine çizilen yüzlere yazılır
ürkektir bütün imgelerde silgi ucu,
titrer kalem ucu kırılmaya anlar içinde,
korkar gecenin sabahında düşlerde
ve sevgili inanmalıydın bütün renklerin azatlığında
mavi dolanırdı ruhunun koynuna ki
elbisenden önce ruhunu soyma istediğimde ondandı sadece
ıslağındayım...
çıplak ayaklarımla derinlerine ilerliyorum
konuşmak yok bu sefer,
alt dudağın geçit vermeli ruhuna kavuşmam için
göğsüne dayadığımda göğsümü
tahrip gücü yüksek bir bombanın patlamaya hazırlanması gibi
fitili ateşlemeli ilk söz
diğer yarım gel hadi...
ben sana asla ve keza sus demem
sende konuştukça kaybolan bir şeyler var
ben senin var olmanı asla istemem
anladım ki sen var oldukça bende azalan bir şeyler var
ruhum sana kaçarken anlamıştım,
erirken tabanlarım hasrete kesik
sen göçüm oldum sevgili
gidemediğim yerlerindi vücudunun keşfedilmemiş yerleri ki
yürek coğrafyanda yerleşik hayata geçen ilk can ben olmak istemiştim
derin dehlizlerine sığındım önce
yarım kalan anlam larında işledim toprağı
nadaslarına savurdum tohumlarımı
ve sen tohumlarımı yeşerttin
bu güne dair ne varsa senin tohumlarınla yeniden doğdum
ve an geldi var ettiğin her şeye lanet ederek
git/mek istedim-istedin...
susuşlarında aptalca gitmeler asılıydı ki
sınırları çizilmiş tek toprak parçamken sen
peki sonuç?
henüz yaşanmadı bilmiyorum...
(...)