0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
929
Okunma
"Ne kadar gemi ve insana mal olursa olsun o Boğaz geçilecek."
....................................................................Chruchill
Balkan savaşının ayak sesleri
Gelirken, almışsın son nefesleri...
Kalbine vururken kader şirpençe,
Düşmana vurduğun belki son pençe,
Osman her yerinde bin bir nümayiş...
Almaya’ya nasıl verdin sipariş ?
Belliydi değil mi gelecekleri?
Vatanı, milleti bölecekleri!
Doğum yılı: Bin dokuz yüz on iki.
Vefatı: Bin dokuz yüz elli yedi.
Adı Nusrat’tır, üç yüz atmış beş ton.
Osman’ın son resmi geçidi en son!
Yirmi altı adet mayın ne yapsın?
İnançsızlar şimdi keyfine tapsın!
Ben size inanmış birkaç Osman’ı,
Deyem de, dağların kalksın dumanı!
Binbaşı Nazmi ve elli dört eri:
Teğmen Abdullah, Top Subayı Kadri.
Önyüzbaşı Hafız ve Hakkı Kaptan,
Yüzbaşı Hüseyin ve Teğmen Hasan,
Önyüzbaşı Ali, Yüzbaşı Hasan,
Hepsinin kalbinde Allah’a iman.
Kalmamış er subay diye ayrılık,
Hepsi farkındadır ne ki gayrılık.
Tek hedef gizlice ve görünmeden,
Mayınları dökmek hiç erinmeden.
Haritada işaretli yerlere,
Ne milim sağa ne sola o yere!
Projektörlerle bizi ararlar.
Bir sağa, bir sola suyu tararlar.
Derinliği belli mayın kolunu,
Kırk yediye kur ve et duanı!
Bizim tarafın da yanar lambası,
Bir ışık savaşı başlar da yası;
Geriye dönünce şehit haberi,
Nasıl da üzmüştür elli üç eri.
Işık savaşında heyecanlanan,
Hakkı beyin kalbi durmuştur. Emân !
" El Emân el-Emân hallisnâ mine’n-nâr"
5.0
100% (2)