Zamansız yağan yağmur bulutu gibi gelip oturmuştun göz bebeklerime,
Bir tebessümle çöreklenmiştin yüreğime
Yanlış adres sandığın aklınla
Çelişkilerle dolu idi sol yarın
Ve
Titreyen dudaklarından dökülen sözcükler
Göğsünün kafesinde düğümlenip
Aşka davetiye çıkarmıştı
Susuzluktan çatlamış dudaklarının izi düştü
Bir kahve fincanına
Kaç kez öptüm o fincanı hatırlamıyorum…

Anlamsız bir burukluk duymuştum içimde nedenini bilmediğim
Kâbus gibi uykularımı böleceğin aklımdan geçmezdi
Gece yarısı sana uyanacağını gözlerimin
Seni sayıklayacağını dilimin
Ve beynimin seninle zonklayacağını
Düşünmemiştim.!

Düşünmemiştim,
Vefasızlığın kuytularına misafir olacağımı
Göçebe yaşayacağımı sende…

Hangi mevsim yarım bırakmadı ki bizi,
Hangi zemheriden ısınarak geçtik,
Hangi yangınlardan kızıla çaldı avuçlarımız
Kaç rüyadan uyandık suçlu yakalanarak
Kan ter içinde sığındık birbirimize
Hayra yorduk gördüklerimizi
Ve
kaç nefesi birlikte soluduk.!
Göçebelik
Kader mi?
Yoksa
Biz mi?
Kader
Edindik.!

İŞGÜZAR RÜYALARI…!

İbrahim ALTIKULAÇ
“Senin Uğruna”