3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1204
Okunma

Yüce bir dağ başında yaşasam tek başıma
Tepelerle konuşsam, alıp her gün karşıma
Nankör insan yerine kurt, kuş gelse aşıma
Herkesten daha uzak Allah’a yakın olsam
Kınalı keklik gibi, su içeyim pınardan
İçinde suretimi, seyredeyim kenardan
Nefesimi alayım, dağlardaki çınardan
Aradığım huzuru akan derede bulsam
Kekik kokulu rüzgâr boynuma dolanırken
Issız bir akşam vakti, gökyüzü bulanırken
Çakan yıldırımlar da çam gibi dallanırken
Bir kaya kovuğuna, ceylan gibi sokulsam
Dağların eteğinde, çiğdem misali gülsem
Bir kaya yarığından, göğe bakarak ölsem
Huzurlu mezarımı, sadece bir ben bilsem
Her sarı yaprağımı, kendi elimle yolsam
Ne olur unutturun, bana her şeyi dağlar
Mazimin gözlerinde kanlı anılar çağlar
Önünü istikbâlim hayâl bendiyle bağlar
Onu biri yıkmadan azıcık ümit dolsam
Saray istemiyorum, bana mağara yeter
Zengin için şömine, önümde ateş tüter
Odasında bir saat, kapımda kuşlar öter
Yedi uyurlar gibi keşke uykuya dalsam
Ne zaman olsun ne de gelecek endişesi
Bana masal okusun, dağın yaşlı meşesi
Yer altında onunla gelsin ruhun neşesi
Ebediyete kadar âh öyle mutlu kalsam
S / ÂYE (220) 20 / 01 / 2013 / Tepebaşı / Eskişehir
5.0
100% (8)