3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1031
Okunma
Karanlığı ellerimin, gölgelerimdi.
Babamı andıran adamın
Kadranı fidan gibi titrekti saati.
Ellerim gemici düğümü ve yazmak
Bakır rengi gün doğumlarının
Sersem serinliği…
Bir kelebeğin tırtıl oluşunu
Yahut bir kısrağın göğü içişini
Zamanın bu beyaz gölgeden nasıl
Doğduğunu asla işitmem belki
Belki kükürt kokan
İtinanın elinde dönen evrende
Kurşun kaleme bürünmüş
Kağıtlarda yürürüm hecelerce.
Yalnızca buna eminim işte…
Kirli kitaplardan nefretim,
Dudaklarımdaki çatlaktan sızan geçmiş
Kadar olgun bu güzdeki meyveler.
Biliyorum, biliyorum çünkü
Zamanın dingin alnında
Yol bulup eriyor şehirler.
Kız Kulesinden bir gölge
Alaattin’in lambasında uyu.
Göğü selamlayıp; topuk sesinden ibaret
Rimelli kadınlarla büyü.
…
Çok eskidendi bilmezsiniz
Bende bilmezdim, anlattılar
Beni bir kalemin sırtına vurmuşlar
Onla yaşlanırız o zamandan beri.
Elis ÖZER
5.0
100% (4)