2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
912
Okunma

aklım yüreğime dar geliyor..
işte bu yüzden odalara yayılır hüzün/
lal kesmiş bir sözün/
ışığa küsmüş bir gözün/
kabuğundaki yanıktır zaman ki
hani bazen..
gerçekten kokar..
bazen de..
gerçeğim dediğinden korkar..
(.
.
.)
g/özlerimin içi ağrıyor/
ışığın mı kaçtı ne?
anlam veremedim..
hani biliyorum..
bir şeyler oluyor..
genzime kaçıyor kılçığı..
birkaç kelimem kekeme..
şimdi tamda istediğim gibi cümlede kuramam..
yarından sonra tekrar mı denesem..
kim bilir belki daha tenha bir akşam
veya kalabalık bir gece..
belirsiz..
bilmiyorum..
yaşamadım..
bana yardım etmek ister misin?
sağ göğsümün üzerine
ayak topuklarını dayamak ister misin?
omurgalarımı kırmak ister misin?
boğazımı kesmek/gözlerimi oymak..
ne bileyim dilimi felan koparmak ister misin?
ben olmadığımda/
çok daha mı iyi olacak dünyan sanıyorsun...
bundan emin misin?
az önce
damarımdan yüreğime teğet geçtin
bilmem farkında mısın?
yüreğime/yüreğinden sızan
duyguların teğet geçti..
kapatıyorum gözlerimi hemen şimdi/
şu saniye ve an..
arkamı dönmeden ama
beklediğim en kalabalık yolculuksun ya hani..
bir şehirden/diğer şehre
kaç saat sürüyorsa kapatırım..
o kadar uzun su/sa/rım/da yanında..
dilersen konuşabiliriz lakin
önce camın buğusuna adını yazman gerek..
ünlü ve ünsüz
harf uyumuna uymayı unutmadan hem de..
anlaşılır bir dille ki
kendi kendimle kaldığımda
kördüğüm oluyor seslerim
ve işte o an
işitemediğim/duymadığım
tek şey kendim oluyorum..
şey bi de..
bi de
şey..
gözlerimi kapattım evet..
gözlerimin içi ağrıyor..
bu kadarı ile yetineyim
bana yetsin..
dillenmeyen
söze gelemeyen diğer şeylerde sana
uyu şimdi..
(...)