5
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1100
Okunma

Gün yorgun adımlarla ilerlerken geceye
Sahipsiz düşler doğurur ıssız sokaklar
Genç kız edasıyla çiseleyen yağmura aldırmadan
Yavaş adımlarla yürüyorum sahilde
İnsanlar geçiyor karşımdan
Kimi ıslanmama, kimi biran önce eve ulaşma telaşında
Zamanın mefhumunu yitirdiği bir gündeyim
Ufka bakıyorum kısık gözlerle
İdamını bekleyen suçsuz mahkum masumluğuyla
Gidişin, ölüm fermanımdı
Kabullendim itirazsız, savunmasız.
Son görüşmemizde söylediklerin çınlıyor kulaklarımda
Göğsüme bir ton ağırlık çökmüş gibi
Nefesim kesiliyor
Gözlerimden yaş yerine kan akıyor sanki
Sitemler dökülüyor dilimden çaresizliğimde
Gitmemeliydin gitmemeliydin behey kadıkızı
Ardında yaşayan bir ölü bırakıp
Çekip gitmek yoktu düşlerimizde..
Senden sonra herşey önemini yitirdi
Artık yarınlara dair planlar, hayaller kurmuyorum
Hani zoraki azalttırmıştın ya sigarayı
Şimdi eskisinden daha çok içiyorum
Nasılsa yoksun, görmeyeceksin
Dumanına karışmış gözyaşlarımı..
Resimlerine baktığım hergünde
Ruhumun titreyişleri bedenimi sarsıyor
Gördüğüm senli rüyalardan hıçkırırak uyanıyorum
Acıyorum kendime, aczime, kifayetsizliğime kahrediyorum
Heyhat hiçbir pişmanlık seni geri getirmeyecek..
Ruhumu sükunete erdiren o sesi birkez daha duyabilmek için
Değil bir, bin ömrüm olsa hepsini feda ederdim..
Biliyorum soldu cezayir menekşemin ela gözleri
Soldu gözlerimin aydınlığı,
Sustu yüreğimin sesi,
Kurudu Ab-ı Hayatım,
Kurudu beyaz gülün yaprağı
Ayrılıp yuvasından, onurlandırdı Cennet-i Ala’yı
Varsın yokluğunda cehennem ateşleri kavursun bedenimi
Seni düşünüp, seni özlemek
Ve seninle paylaşmak küçük zaman dilimlerini
Bin yıllık ömre, binlerce sevdaya bedeldi
Seni sevmek..
Seni sevmek
Seni...
17.01.2013
5.0
100% (6)