bir dev kaplamış bütün basamakları yukarı çıkılmıyor
bütün kapıların kapalı mı gökyüzü öylesi hüzün ağaçlardan aşağıya süzülen sisler bulutlardan yapılma tavan hiç mavisi yok
bir dağı delmekle uğraşıyorum sürekli sevgi bir köşede büzülmüş ağlayan çocuk annesini arıyor sanki kilitli bir hanede kapıları yumrukluyor çıkılmaz yazıyor merdiven başında
tekmelese kapıyı dışarı çıksa çocuk kollarını kaptırmış bir yığın yolcu kendilerini koruma altına almış ellerinde hazır kelepçelerle suyuna gaz fışkırtır
azmış kudurmuş gökyüzü uzay çağı giyinmiş filizi kurutulmuş yerlere akıtıyor ağusunu daha bitirmemek üzre tohumu tohum allar giyinecek gelin habersiz uyukluyor
bir güvercin konuyor evin üstüne bir haber iletecek birazdan pencere pervazına konacak bırakın diyecek artık uyuklamayı
şöyle bir çalımla beyazlansa gökyüzü düşüme kar dökülse binsem bir kar tanesine de uzaklaşsam buradan
hey kardeş! senin de örtük mü bütün kapıların azgın bir köpek mi kapı bekçisi boydan boya karartma günleri mi yazıyor alnında atın alnında bile parlamıyor mu ay!
gaz sıkışmış,birden patlayacak bu maden ki önlem alınmamış!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
-----------------bir güvercin konuyor evin üstüne bir haber iletecek birazdan pencere pervazına konacak bırakın diyecek artık uyuklamayı
şöyle bir çalımla beyazlansa gökyüzü düşüme kar dökülse binsem bir kar tanesine de uzaklaşsam buradan
hey kardeş! senin de örtük mü bütün kapıların azgın bir köpek mi kapı bekçisi boydan boya karartma günleri mi yazıyor alnında atın alnında bile parlamıyor mu ay!
gaz sıkışmış,birden patlayacak bu maden ki önlem alınmamış!
17. 1. 2013 / Nazik Gülünay -----------------------------------------------------------------------------
Hep merak ederim, suyu tecessüsle seyreden insanları. Şiirin resminde gördüğüm için değil, çocukluğumdanberi suyu tecessüsle dalgın dalgın seyreden insanları görmüşümdür. Köyümde işi gücü bitirmiş, kayalıkların üzerine oturup, derin nefesler çekerek sigara içen, ara sırada başını sağa sola sallayan insanlar görürdüm. Biz, abimler, amcamlar kan ter içinde çalışırken onlar hep suları seyrederlerdi. Sigaraları bittiğinde de gölün suyunu taşlarlardı.Amcama, niçin böyle yaptıklarını sorduğumda: "işsiz güçsüz takımı tembel insanlar onlar, sen "Yolmanı" yolmana bak" derdi. Sonra, büyük şehirlere gelip, büyük denizleri gördüğümde de insanların, kayalar üzerine tüneyip, dalgın dalğın denizi seyrettiklerini gördüm. Köyümdekilerden bir farkla,sigaranın yanında bunlar, kızlı -erkekli mor şişelerde bira da içiyorlardı.
Bunları izleyip anımsarken, Bir Alman Mühendisin şu sözleri hep kulaklarımda çınlar: Beyoğlunda Hirfanlı barajının detayları, poster boylarında resimlerle sergileniyordu. O sergiyi gezerken rastladık Almana, arkadaşımın arkadaşıymış. "Nasıl beyendinizmi, türkiyenin ne görkemle akarsuları varmış, gördünüz değilmi" diyerek birazda böbürlenmiş olacağı ki, Alman cevabı yapıştırdı."Evet, evet, çok güzel gördüm... bu sular böyle akar, sizlerde öküz gübi bakar" demesin mi. Çok kızdım, üzüldüm, kızarıp bozardım ve de hiç birşey söyleyemedim adama. İyi kide kötü söylememişim, sonradan çok iyi bir arkadaşım oldu Hans Piper. Şimdi sen bana soracaksın belki de Gülünay Şarim,"Bu anlattıklarınızın benim şiirimle ne alakası var" diye. Onu siz pratik ve gelişmiş zekanızla bulursunuz biliyorum. İçim yanıyor bu bakar körlüğümüze. baktğımız, gördüümüz, yaşadığımız herşey, her olay ve fiiller gerçek de, biz o gerçeği görüp anlıyamıyoruz. Toplumsal bir anlayış körlüğümüz mü var bizim? oysa hiç sanmıyorum. Ne demiş Büyük ATATÜRK: "TÜRK MİLLETİ ZEKİDİR, TÜRK MİLLETİ ÇALIŞKANDIR, ÜZERİNE ALDIĞI HER GÖREVİ BAŞARIR" Büyük önder kuşkusuz öngörüsü çok yüksek bir insandı. O üstün öngörüyle, "atalet" içindeki bir milletle, tarihin en zor savaşlarını kazandı. Peki biz niçin böyleyiz?.... Aydınlık ve düz bir yolda medemiyetin doruklarına doğru yürürken neden böylesine TÖKEZLDİK ve TEPE _ TAKLA düşer vaziyete geldik? SANIRIM BİZİ İPNOTİZE ETTİLER... HERŞEYE BOŞ - BOŞ BAKMYA ODAKLADILAR BİZİ.
Eğer yorum bu harikulade güzel şiire yakışmadı, diye düşünürseniz, beni bağışlayın ve yorumuda lütfen siliniz. Bu defa böyle yazmayı anımsattı bana şiirinizin fondaki resmi. Ama siz çok isabetli, çok yerinde ustalıkla kullanmışsınız bu resimi.
İçtenlikle, esenlik ve mutluluk dileklerimle, taktirlerimle kutlayıp selamlıyorum sizi Nazik Gülünay. Kemal Polat
Gerçekten doğru tespitlerde bulunmuşsunuz. Biz suyun akışına bakmakla yetiniyoruz. Hiç bir eylem yok. (Bu konuda yeterli olmasa da çaba gösterenleri ayı tutuyorum.)
Gerçekten doğru tespitlerde bulunmuşsunuz. Biz suyun akışına bakmakla yetiniyoruz. Hiç bir eylem yok. (Bu konuda yeterli olmasa da çaba gösterenleri ayı tutuyorum.)
Zonguldak madencileri sanırım konu... Bitmiyor onların çilesi Biteceğe de benzemiyor...
Bir zamanlar yine grizo patlaması olmuştu Zonguldakta. Birçok aile acıya bürünmüştü. Gazeteler yardım kampanyaları düzenlemişlerdi kazazedeler için. Çalıştığım şirkette kendi departmanımızdan yardım toplamıştım. Sonra göndermeden önce personel departmanına sormuştu. Böyle bir kampanya düşünüyorlarsa onların aracılığıyla göndermekti amacım. Ama onlardan aldığım cevap şuydu; "Bize hükumetin resmi bir başvurusu olmadı. Biz gazetelerin kampanyalarıyla iş yapmıyoruz." Bunun üzerine ben bir gazeteye göndermiştim... Gazetede yayınlandığında Genel Müdürlük toplantısında gündeme gelmiş; "Kalite bizi utandırdı" demişler. Olaydan bir süre sonra Erzincan depremi olmuştu. Şirketimiz bu defa her iki felaket için yardım kampanyaları başlattı... Hem personelden hem de şirket bütçesinden... Bir gazeteye göndermek üzere (!)
azmış kudurmuş gökyüzü uzay çağı giyinmiş filizi kurutulmuş yerlere akıtıyor ağusunu daha bitirmemek üzre tohumu tohum allar giyinecek gelin habersiz uyukluyor
bir güvercin konuyor evin üstüne bir haber iletecek birazdan pencere pervazına konacak bırakın diyecek artık uyuklamayı
şöyle bir çalımla beyazlansa gökyüzü düşüme kar dökülse binsem bir kar tanesine de uzaklaşsam buradan
hey kardeş! senin de örtük mü bütün kapıların azgın bir köpek mi kapı bekçisi boydan boya karartma günleri mi yazıyor alnında atın alnında bile parlamıyor mu ay!
gaz sıkışmış,birden patlayacak bu maden ki önlem alınmamış!
bir güvercin konuyor evin üstüne bir haber iletecek birazdan pencere pervazına konacak bırakın diyecek artık uyuklamayı
şöyle bir çalımla beyazlansa gökyüzü düşüme kar dökülse binsem bir kar tanesine de uzaklaşsam buradan
hey kardeş! senin de örtük mü bütün kapıların azgın bir köpek mi kapı bekçisi boydan boya karartma günleri mi yazıyor alnında atın alnında bile parlamıyor mu ay!
gaz sıkışmış,birden patlayacak bu maden ki önlem alınmamış!
Çok güzel betimlemeler yapılmış beğendim kaleminiz var olsun selamlar.........
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.