Sen değildin, senden evvel bu yerin,
Bekleyeni bendim, sultanın bendim.
Dargın mısın bana hayalin derin
Oyuncusu bendim, vatanın bendim.

Bir taşta bulunmaz cevherin, sesin,
Aşık teknesinde bitmez nefesin,
Bildiklerin kadar özgür kafesin
Nihâyetin bendim, zindanın bendim.

Bir tohum toprağa hasret çekti mi?
Sular dalgalanır ateş yaktı mı?
Başa duman göze perde çöktü mü?
Er meydanın bendim, cananın bendim.

Bir yabancı diyar, seni kim sorsun?
Aç susuz kaldın mı, taş mı yiyorsun?
Yaşıyorsun daha ne istiyorsun?
İki gözün bendim, seyranın bendim.

Bir karanlık değil aç gözlerini,
Duy içinde yokun var özlerini,
Cevap bekliyorsan de sözlerini
Söyleyenin bendim, vicdanın bendim.

Bir nereye düşmüş gör de yerini,
İstersen beğenme sil de terini,
Yalçın kayalıklar yırtar derini
Sızlayanın bendim ve kanın bendim.

Bir özne fiili sendin yurdumun,
Sana hayran kalan kuşum, kurdumun,
Ter ü tazesiydin evvel virdimin
Seslendiğin bendim, hayranın bendim.

Bir gidende renkler döndü karaya,
Yasın tuttu zümrüt altın saraya,
Nereye düştüysen aktın buraya
Deryaların bendim, dermanın bendim.

Bir taşa takılıp yere düştün mü?
Yere göğe bakıp yürek deştin mi?
Pişman mısın sen, artık piştin mi?
İmtihânın bendim, kazanın bendim.

Bir düş içindesin yoldaşın dertten,
Sana yol gösterdim iste bu yurttan,
Haydi dolanıp git bu ince sırttan
Dayandığın bendim, kervanın bendim.

Bir seni gönül içre saklayan,
Neşelensin git de seni bekleyen,
Görüp duyduğunda seni koklayan
Rüzgârların bendim, cihanın bendim.

Bir dostun yoluna çiçekler sersin.
Âlem okuduğun dillere ersin.
Nereye gidersen yanında dursun.
Çölde kumun bendim, ormanın bendim.

Ben Dünyevi yâre yolun olayım.
Umuda uzanan elin olayım.
Kalem tutan sensin, kulun olayım.
Yaz kaderin bendim, fermanın bendim.