lüp lüp lüpçüler
hüp hüp hüpçüler
kan emici yarasalar
hazır yiyiciler
ölü soyucular
vurguncular
köşe dönücüler
sizin dünyanızda ar namus nedir lügatta bile yeri yokmuş
şarhoşluk en büyük maharet berduşluk işmiş
köprünün altından çok sular akmış size puştluk iltifatmış
siz yaptığınız paradan putları sayarken altınız delikmiş
kalbur bile yanınızda en büyük sadelikmiş
sizin için herşey yalnızca gündelikmiş
hepiniz almışsınız birer garsoniyer ev
eskortlar ayrı ülkelerden ayrı ayrı sev
masalarda kadehler nahoş
berduşlar çok kafalar şarhoş
kimi maymun beyni yer kimi çöp şiş yer
ezelden gelir bozuk huyları dolgun cüzdanları
çoktan seyahate çıkmış vicdanları
kan emici yarasaları yükseltip insan vasfı veremezsin
bu bahçede sade bir gül deremezsin
uzak dur dostum sakın bulaşma
girersen bu tezgaha bir daha çıkamazsın
gün gelecek çoğunun kıçında don olamayacak
onlar tökezleyecek bu ödülse eğer son olacak
lüp lüp lüpçüler
hüp hüp hüpçüler kısım kısım
hepsi birbirine hasım
şeytanlık maharet
hepsinde karanlıklar tılsım
dostum olmalısın haklının yanında
zalimin karşısında
acımak yok bunlara bozuklukvar hamurunda
bunların marifeti anlatmakla bitmez
kağıtlar yazmaya yetmez
davul degil çalınan
suna değil salınan
bizden değil bu şatavata eğilen
alın terinden çalınan
sofralara konulan
kadehlerde sunulan
lüp lüpçüler
hüp hüpçüler
kazandım sanma bu oyunda
çok sular geçecek köprünün altından
firavunamı kaldı dünya altın tahtında
kim iflah olmuş fakirlerin ahında
çek elini emekçinin cüzdanından
çek elini kararmış vicdanından
dostum
ümitsiz değilim
yarın çok şey değişir
hakça bölüşüm
hakça paylaşım
benim en büyük düşüm
birgün gerçek olur
kararmış kalplerde
kararırken kar beyazlığı
emekçiler birleşirken
gider aliş’in yalnızlığı

ŞİİR : ALİŞ GÜLDEN