2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1933
Okunma

KADINIM
Sen, segâhtan hüzzama geçen gönül kuşum
Sığmıyor yüreğim miralay köşküne
Günümü yaşarken,
Bir lodos esmerine dolandı saçlarım
Ege kokulu yosunlara takıldım
Direngen martıları yakaladım ve uçtum
Vurgun yemiş bir çocuk gördüm, içim sızladı
Kime ağlıyordu deniz mavisi gözleri.
Hep aynı şarkıları mı dinliyorsun?
Sen, hoşlanmadığım karanlığın bilinmez yönü
Aynadaki yüz benim, kimliksiz sokaklarda
Ellerim bir soysuzun dizlerine kelepçeli
Adım bela çiçeği,
Hangi yöne dönsem, karşımda sen varsın.
Kaç bozlak deşti dilindeki yarayı
Anlatma bana eski masalları
Kör kuyularda bıraktım
Çalınmış küflü ihanetleri
Biriktirdiğim gitmelerine sakladım
Sensizliğin ölümünü.
Kayıp mektupların müjdecisi gibisin
Unuttun mu?
Zayi olan ömrümün eteklerinde
Kalemimle, sana ilk aşkımı yazan bendim
Ağustos ve Eylül’ün birbirine kılıç çektiği bir gündü
Ben seni
Hâlâ yüreğimin en ince yerinden seviyorum kadınım.
Nuri Dağdelen
Özdere-İzmir
12/1/2013
5.0
100% (1)