7
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
2228
Okunma

böyle bakan yalnız sen değilsin ki bana
göremediğin zamanlarda hiç kızmadım sana
zaten kavramına tersti
İçtekini göstermezdi hiçbir ayna
delirmeyi özledim eskisi gibi
belki de delmeyi
kevgire dönmüş kalpler bırakmayı ardımdan
ama yok heyecanım
sayrıyım
yine acısını çekiyorum inanmanın
yaratamıyorsa bir kadın
ilk önce kendi kemiğinden kendini
olamıyor ne yazık ki hiçbir adamın eti
seviştim, bitti
kalkıp giderken bir yataktan
baktılar hep ardımdan
şiirler yazdılar
bilhassa saçlarım ve kalçalarım için
yanıldılar yanıldılar yanıldılar
maddenin ruhunu anlamadılar
dokunduklarında aslıma dönerim sandılar
güvercin besleyebileceğim bir terasım yoktu
belki de bu yüzden göğsüme hep kuşlar kondu
anlamadılar Kusuri anlamadılar
aslım kendi cıvıltısında sıcak bir göç yoluydu
hiçbir şey kokusuz ve korkusuzdur Kusuri
belki biraz tuz, buz gibi
varlık gerildiğinde acı kopuyor içimizden
her seferinde
sabah sekiz akşam yedi
böyle böyle tüketirken kendini
olgunlaşacak kadar güneş görmemişsin iyi ki
sürekli gölgedeyse çözülür mü bir bedenin buzu
ah o sağduyu
kayıyorsa kadınlar adımlarken seni
birazcık sen ısıt kendi kendini
belki ben de dikerdim ruhunu
annen gibi
dik dur derdim dik dur
bilhassa tanrının karşısında
ve kendi cennetini kendin kur
lakin sevdim ben hep sökükleri
saçı sakalı, akı karası birbirine karışmış
o malum tipleri
ve korkarım ki kendi cehennemimi
neyse Kusuri
sen yine öyle bil beni
jir-mç
5.0
100% (26)