"yalnızlığım ve ben seni çok bekledik" C.S.




...



ve bir takvim yaprağı daha göğsümde söndü
gün hep aynı gün
yirmi altı aralık ve senelerden biz
işte; kalamışta kandilleri sönmüş birer balıkçı teknesiyiz
...ve zaman
yerinde duramayan hiperaktif bir çocuk sanki
sana geliş gidişlerim rutin ve umutsuz pedagog ziyaretleri
hafızamı zorlayan bulmaca gibisin
" -unut(ma) beni" diye bir huzurevinde haykıran
gözlükleriyle bile geçinemeyen aksi ve ihtiyar bir adam


seni çok özledim
ç o k özledim

meğer yaşlanmak
sana dokunmanın yasak olduğu bir ülkede hatıralara yas/lanmakmış
kör gibiyim
kokun burnumda tüttü yine
yoksa iki sokak ötemden mi geçtin?
...bugün doğum günün
belki ondan havadaki anason kokusu
ve biraz tütün
belki de ölmekteyim..
...bu h/is ölümün narkozu mu?



ellerin başka eli tutmakta
ne tuhaf gitikçe senden soğur gibiyim
hayır ben iyiyim
başı dönüyor sokakların yerlerde topuk sesleri
durdurun müziği bitsin bu kırmızı vals
bu gece olağanüstü kıskanç ve hayli deliyim


açıkçası iyi değilim işte

hadi üfle vicdanının mumlarını
savunmak için umarsızlığını duygu şövalyelerin acele etmekte
bütün gün
ellerim ceplerimde, bulutları yokladım
yağmurlar yüzüme yüzüme
ve kelimeler topladım her biri parça tesirli
kalbi delikdeşik bir şiir daha düşecek parşömene
bu kutup yıldızının göğsü hiç rahat değil
ineyim azar azar

hadi söndür mumları bitsin bu şımarık merasim
ben de gideyim vakitlice
biliyorsun
saat on ikiyi geçince annem çok kızar
ki
yıllanmış bir cevapsın sen

(anne beni affet)
-onu seviyorum
seviyorum...



de_soulmate