Bakabildiğinden uzağı gören
meleğin gözleri kısılır
yumurta kabuğunu delen
parmaklar ucunda
soğuk
kaygan
ve ıslak
kadınlar karşısında…

Kıyamet
bir sesle başlıycağına göre
müziği ciddiye almakta fayda var…

Biraz şarkı söylesem belki geçer
yalnızlık
yapışır sese acılar
ve biraz üzüm suyu
yapış yapış geçer
boynumu
ve düşer göğüslerine
gözlerimin gölgesi…

Geceyi terletir nefes
can çekerken başka canı
eller ahtapot kolu misali
birbirine karıştığı anda
omurgadan aldığı zevkle
haykırır geceye adını
kadın…

Bardağın kenarı
ne kadar muhteşem görünürse
bir uçurumun keskin kenarı aynı
heyecanı verebilir
intihara yatkın olman değil mesele
intihar fikrine duyulan heyecan belki
elmadan ısırılmış parça misali
seni dünyadan koparan bir duyguyla…

Benim gökyüzüm
benim kadınım
kırmızı elbise içinde
yatağa uzanmış
gözleri çıplak elleri gibi
beyaz ayaklı kadınım…

“Vibratör parayla, erkek bedava…” diyen kadınlar
çoğalır çevrende
ve erkek içinse
her şey paralıdır.

Adın neydi senin diye soramadığım
beni kıkırdağımdan öpmeyi seven kadınların isimlerini
ellerimi yıkadığımda hatırlarım…

Bir kadeh daha?
sorusuna verilecek cavap kadar basit olmalıydı
hayat…