0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
944
Okunma
2005 yılı ortasıydı
eskişehir’de kış günü
bir odaya kapatmıştım kendimi
yataktan çıkamıycak kadar sarhoş
başımı kaldırıp yerdeki şişeden bir yudum alıyor
tekrar uyuyordum
işte böyle bir mezar odasında
insan hurdasına dönüşmeden önce buldu beni
kırmızıya boyanmış duvarlar içinde
uyuşmuş bir halde beklerken…
Önce şişeleri çıkardı dışarı
ve tuvalete döktü içindekileri
ardından çöpleri çıkardı
camdan giren soğuk ve temiz havayı kemiklerimde hissedince
bir titreme nöbetine tutuldum
sonra giydirdi beni ve
“gidiyoruz.” Dedi.
Bir markete girdik
bir ay yetecek kadar yiyecek satın aldı.
Sonra evindeydik.
Günde üç öğün yemek, genellikle et
ve ballı süt
bol kahve
çikolata ve şerbetli tatlıyla beslenme
sonucu kısa sürede kendime geldim
sabah evden çıkmadan önce
bir tur bana biniyor
sonra öğle tatili için geldiğinde
ayaküstü yapıyorduk
ve gece uyumadan önce
onun Tanrıyla konuşmasını beklerdim
sonra bir tur daha…
O evde birkaç hafta kaldım
beni mezara sokmak üzere terkeden kadının
beni hayata neden geri döndürdüğünü
hiçbir zaman bilmeden…