1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1129
Okunma
Bir düş’tü pir düştü
bu sene de yoluma birpir düştü
düştü gönlüm ah
ah aha bu gönlüm
söze düştü
öze düştü
köze düştü
ne çok da yakışdı yanmak
akşam güneşiydi çekişen can
fecr
yalım yalım yanmak da gönlüm
safir gönlüm
sahir gönlüm
ah
özüm doldu
göynüm doydu
bülbül melül
gül lââl
uyanmak istemedi gönül uykuda
düş’tü
ciğerime koor
düşt/ü tutuşturdu kanımı
söze düştü
öze düştü
köze düştü
yandıım ahh
eridi buzullarım
köze düştün eyy gönül yandıın yetmez mi
muradın yanmaksa yandın
maksadın ne
yandıım essahtan yandım yaar
buhur buhur
tütem tütem
yandım yar
od/un atıp durma külhanıma
yettin canıma
sevdan etti küül
melüül bülbül
laal gül
küül
küül oldum
güllerden kül
küllerden gül
tomurcuk tomurcuk açtım ateşte
teslim oldum gönlüm işte kalbim işte
al
ana değil
tene değil
yalana
fen’e değil
cana düştü ataş gönül canla yandı
ne can kaldı ne cenan
tutuştu aşkla
yanmada aleev alev gel bak seyrine
çıra çıra yanıyorum caan
kırmızı gül bırakırken sabah
bile bile ladesti
sesti
güzel düş’tü
gönül sevdi
gönül bu sene de güzele düştü
git demiştim gitti
düştü canıma ataş
ahh
ardında yanmış bir gönül kü kavruk
ne keşke
ne iyi ki
bile bile ladesti
küül safi küül kaldın gönül
ahh
29/Aralık/2012/Cumartesi/Ankara
5.0
100% (2)