1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
768
Okunma
Güçlü satırlar taşır çağları
çelik sözcükler okur insanı
ve ateş üzerindeki buğu misali
yalnızlığın belirsiz şeklini görürsün aynada.
Kudurmuş dişler sivrilir geceye
birileri tarafından daha değerli kılınmış vajina içinde
karanlık boşluklarda kaybolmuş
aşk.
Uzun zaman önce birlikte yaşadığın kadını hatırlatır
geri vites ilerleyen kamyonun sabah müziği
ve yazdan kalma öldürülmüş sinek duvardayken
nisan yağmuru gibi erken geldiğin
genellikle çıkaracak vakti bulamadığın
sarhoş gecelerde
o kadının yanında olması
büyük şanstır
ve ısrarla gitmez bir yere
dışarıda o kadar iyi adam varken
geleceği olan adamlar
her sabah parfümlenip işe giden tipler
hafta sonları brunch için eşofman takımlarıyla
kafeleri dolduran
epilasyon görmüş sağlıklı yüzleriyle gülümseyen
o adamlara rağmen yanındadır kadın
uzun kamış sevdiğinden değil
sadece bir şey bulmuştur yüzünde
hiç aranmamış güzel bir şeye denk gelmiştir
adın ve göz rengin arasında bir yere
ve sana karışmıştır
sonra sana ellerinin güzel olduğunu söyleyince
ne saçmalıyor dersin içinden
günler sonra yapman gerekenleri söyler
tırnaklarını kes sevgilim
hadi banyoya gir bebeğim
saçların uzamış sevgilim
kalk artık bebeğim
hadi dışarı çıkalım sevgilim
beni sevdiğini söyle sevgilim
evet bebeğim daha hızlı
evet tam orası bebeğim
sakın durma bebeğim,
daha hızlı daha hızlı…
ve beklendik şekilde sıkılırsın kadından
kurtulmanın yollarını düşünür
ve sonunda
aylarca kadınsız kalmanın ne olduğunu bilen
birine göre cesur sayılan bir davranışla
kolundan tutup kadını kapı önüne koyduğun gün
bir şarap şişesi daha açmayla
başladığı gibi güzel bitmez
hiçbir şey...