ne konuşuyoruz
nerde söz
nerde arıyor kendini
tir tir titriyor
titretecekken
inliyor


nerde duruyor sesimiz
hangi suçsuzun
öldürülenin
aç kalanın
çöplük deşenin yanında
onun dilini alıyor


susmakta hakkınız,susulacak yerde
yürürsünüz
ayaklarınız konuşur
en azından
sorumlu bir yurttaş edersiniz
bilinçli
bayrağı ellerinde


en çok konuşması gerekenler
en konuşulası yerde
dümenle döndürülenler
dönekler
siz de konuşun kendi aranızda
gemicik aldığını oğullarının
nasıl yapıldığını yuvamızın
kimlerin cebinin kabardığının
arttığını iştahlarının
cami, okul demeden!


iki uygar insan gibi
konuşun
alsanız da ağzınızın payını
ağız dolusu s/över gibi
güler gibi
sever gibi konuşun
ihanet okları çevrilirken üstünüze
herkes çekip giderken yanınızdan


koşun arkasından gerçeğin
arayın
Silivri’de
Hasdal’da
Ulus’ta
Ankara’da, Hatay’da, İzmir’de


birleştirin adımlarınızı
birbiriyle birleşen yollar gibi
gökyüzünde
birbirine yansıyan yıldızlar
yeryüzünde
sarmaş dolaş ağaçlar gibi


o cesur sesler hücrelerinde
duvarlarla konuşmasın
duysun
kendilerine dönen sesleri
sormasınlar hüzünle:

-kimse var mı orda?


25. 12. 2012./ Nazik Gülünay



Düzen eski, uçak yeni
Okyanusta ufak gemi
Konuşursan susma emri
Konuşmamız zordur bizim

Konuşanlar tutuklanır
Fezada gerçek sallanır
Yandaş medyada aklanır
Aklığımız zordur bizim

ahmet umut

Dost kaleme çok teşekkürler.