8
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
904
Okunma
bugün hiçbir şeyim ben
ne kaotik bir manastır râhibi
ne yogada kaybolmuş bir mantra ehli
ilencini yitirmiş bir sufî
yineliyorum kendimi
peynir ayırmayan küf gibi
bir yabancıllık var üzerimde
tanımı tanımlanamaz hâlde
Tanrım benim!
benim...
varlığımla besleniyor gibi günler
sessiz dinliyorum içimdeki kâhini
kendini arayan bir ecnebî gibi
hayata beş var diyor takvim
oysa yaşamı kundaklıyor sanki vakitler
ben cebinde b a ş parası yok
vasıfsız aşklar divânesi!
neden bu, bomba üzerinde oturuyormuşum gibi ter
Tanrım duyuyor musun beni!
aynalarda kimliksiz bir çirkinlik
sadece yüzümü yıkıyor çeşmeler
sanki cendere kaynatıyor tencereler
bir bölümü işgalde içimden olabir mi
bu dalgınlık zaptedilemez miskinlik
anlayamadığım şeyler var
unutkanlık zararlarının/günâhlarının ne kadarı
unutulmayanlardan tahsil edilir!
bugün hiçbir şeyim ben
yurtsuz tapınak şövalyesi
mostrası dağınık bedevî
nefesi çürümüş şifâcı
süblimleşiyor avuçlarımda âciz telaş
Tanrım neden sırrı içinde ölecek kaplumbağa gibiyim
kadrine şüphem yok
istesen herkes duyar seni
buna en çok ben eminim
tek dileğim vefâsız iki kulağı çekmen!
bunun noel’e denk gelmesi sadece tesadüf
biliyorsun
dilekçemin gizli ekinde
esas o No-el’ den muzdaripliğimi belirttim!
-görsün, tutsun ellerimi-
biliyorsun ne zamandır
sabırla a ç ı l m a y ı bekleyen hediye paketiyim!
ToprağınSesi
.
5.0
100% (14)