1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1091
Okunma
Bilemezsin her sensizlikte
Kelimelerin dilimi nasıl kanattığını
İçimdeki yetim çocuğun yalnızlığını
Gülkurusu akşamlara astığım hayallerimi
Bilemezsin
…
Geceler sabah olmak bilmez
Rüzgârın uğultusu yalarken duvarlarımı
Sen ki, uzaktaki yakınım, yarım bırakanım
Yine sözcükleri öksüz bir şiir düştü dilime
Hasretinin koynunda dilim kanadı
Düştüğüm şiirin her satırında, bir ah çarptı yüzüme
Ve bilesin
Ne vurgunlar yedim yokluğunun derin sularında
Ölümün kıyısında, volta attım
Kayboldum sokakların girdaplarında
Bir kez olsun görseydim gözlerimdeki seni
Aşkın duasına açılırdı ellerim
Ben yandım sen de yanma diye
Ve böylesine tutuşmazdı hasretinle yüreğim
…
Bilemezsin
Kaç geceyi sabaha emanet ettim
Yokluğunda üşüdüm
Yüreğim alev aldı ben sana yandım
Şimdilerde
Sensizliğin türküsü söyleniyor
Dilimin lal olduğu yoksul şehrimde
Vuslatı beklerken ayrılık düştü aşkımızın payına
Ben sana mecburken
Hasretin ile yokluğun kaldı ellerimde
Açıldı hicrana yılların kapıları
Buzdan bir yürekle
Büklüm büklüm, ettin yarınlarımı
Prangalara mahkum ettin umutlarımı
Ne gece karanlık ne de yorgun sonbahar,
BİLEMEZSİN
Hasretin yüreğine artık kan damlar.
Rasim Yılmaz
5.0
100% (4)