Taşa yazılan yazı gibiydi Eskiden dostluklar Bir ömür kalır silinmezdi Omuz omuza verildimi Tüm zorluklar geçilirdi.
Gözlerine bakarlardı Dostlar birbirlerinin Eller ellerle kenetlenir Aşılmaz yollar düz olur Birlikte yürürlerdi.
Çıkarsız umarsızdı her şey Bakmazdı dostdostun kusuruna Kol kırılır yen içinde kallırdı İyi günde kötü günde Hep yana yana can cana.
Oysa şimdi buza yazılmış Yazılar gibi dostlukar Her şey sahte bakışlar donuk Yürekler hissiz riyakar İlk güneşte silinir o yazı Dostluklar kaybulurlar....
11 ARALIK 2012
Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gerçek dost dostun zehrini çker alırmış.Sarımsak tarlası hikayesini bilir misin sen asil dost?
genç adamın biri,Dermiş babasına her gün;'Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi' Baba itiraz eder olmaz öyle çok dost, hakikisi belki bir, belki iki, Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki...
Devam eder durur konuşma..Aralarında başlar bir tartışma,Karar verirler bir sınava, Dostun hakikisini anlamaya...
Bir akşam bir koyun keserler ve koyarlar çuvala, Baba der ki oğluna,'Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna'
Çuvaldan kanlar damlamakta,sanki öldürmüşler de bir adamı, koymuşlar çuvala, Dıştan böyle sanılmakta,
Delikanlı sırtlar çuvalı gider en iyi bildiği dostuna,çalar kapıyı O dost, bakar ki bir çuval, hem de kanlı. Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına, Almaz içeri arkadaşını,
Böylece tek tek dolaşır delikanlı, Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını. Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır, Evlat geriye döner, Ama içten yıkılır...
Babasına dönerek; 'haklıymışsın baba' der, Dost yokmuş şu dünyada ne sana, ne de bana, Baba 'hayır Evlat' der, 'benim bir dostum var bildiğim, Hadi, çuvalı alda bir kerede git ona',
Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar. Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar... Gider, baba dostuna. Kabul görür, sevinir.O dost, delikanlıyı alır hemen içeri,
Geçerler arka bahçeye.Bir çukur kazarlar birlikte, Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye, Üzerine de serpiştirirler toprak, Belli olmasın diye dikerler sarımsak...
Genç adam gelir babasına; 'Baba, işte dost buymuş' diye konuşunca, Babası; 'daha erken, o belli olmaz daha, Sen yarın git Ona, çıkart bir kavga, Atacaksın iki tokat, hiç çekinmeden ona, İşte o zaman anlaşılacak, dostun hakikisi, Sonra gel olanları anlat bana...'
Genç adam, aynen yapar babasının dediğini, Maksadı anlamaktır dostun hakikisini, Babasının dostuna istemeden basar iki tokadı, Der ki tokadı yiyen DOST; 'Git de söyle babana, Biz satmayız sarımsak tarlasını Böyle iki tokada.
Yüreğine sağlık, dosta dostluğu anlatmak zor işmiş Paşaoğlu.Sevgiyle kal.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.