0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1424
Okunma

buradayım..
yalnızlık tabutun içinde..
karanlık çağlara yakınım..
inkaların derin sessizliğinde ki
her an düş/ebilirim..
şu saniye aklımı düş/ürebilirim..
buradayım..
odamın merkezinde..
buz tutmuş köşesindeki en soğuk eşiğinde..
oturdum..
bunu yapabildim henüz..
kısır-naçar eylemlerimde ki ne yapmanı ve ne yapmamı istemiyorum..
(güldüm)
tuhaf durdu/ne bileyim bir şey gibi durdu bu cümle..
soluk/renksiz/nedensiz ve sebepsiz bir şey..
neyim var benim değil mi? sahi olmayanda ne?
geçmiş çağlarda dilsiz bir kavmin,
sağır kaldığı taş duvarlar kadar karmaşık/sarmaşık
üzümü karaya kesik salkımlarım ki
aklım asma bahçeleriyle ünlü,
adı bilinmez bir kentin boşluğunda sanırım..
kendimin içine salıyorum kendimi..
kandan bir ur gibi çoğalıyor hücrelerimde/gündüz ve gecemde..
yalnız farkında mısın kar hala yağmadı bu kente..
yok yok yanılmışım..
şimdi baktım pencereden dün yağmış yeni beyazlamış ki
gözlerimle bakmışım/sadece şimdi b/AKmışım..
gözlerim aynada ve duvara düşen bir ışığın yansımasında..
kırılan yüreğimden/kolumdan/bacağımdan hiç utanmadan sana bakıyorum..
kısık gözlerimle ki
kırık bir notadan çıkan mistik bir müziğin içinden..
lambadan çıkan bir cin hüneriyle sızdım içime..
Si’ den sonra/hemen sonra başlayacaktın..
veLa/havle..
sus/tum..
(…)