2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
878
Okunma

az önce gazeteciye 46 rupi ödedim
tembih etmiştin ya
gözün arkada kalmasın
başka da borç yok
senin odada
26 numarada
iki zabit iki gece kaldı
sonra gitmişler
kapındaki asma kilit
alışılmadık
geçerken başımı çeviriyorum
bakamıyorum veronika
tiren kazası olmuş
dediler dün
seni geçirdiğim gün
haritaya sarıldım
gazeteleri
telegrafı
steytmını didik didik ettim
serinledim
hani o son an vardı ya
şaronu öptüm
şoanı öptüm de
seni
eğilip kucaklayamadım
dokunamadım
yüzüne bile bakamadım
ona yanıyorum veronika
vaysakapatnamdan jaypura transit
kirpiklere asılı
silüet
hızlanan pencerelerden birinde
iki büklüm
küçülmüş
dünyaları yitirmiş
yeşil flama kalkıp da
katar hızlanıyorken usuldan
kocaman iki göz kopup oradan
peşime düşmüştü ya
kor olup içime düşmüştü
soğutamıyorum veronika
bulanık sularına
kobralı sazlıklarına
dalıp gidiyorum
ganga gözümde büyüyor
sen gözümde tütüyorsun
büyük ülke
yollar uzun
mektuplar kayıp
telefonlar bozuk
sensizlik
havasızlık -umarsızlık
nefes alamıyorum veronika
gün ağarımında
ganga kenarında
bir garip yakılıyordu
kederli üç-beş garip dalgın
alevlere bakıyordu
kimse ağlamıyordu
akşamüstü istasyonda
polisler birini tartaklıyordu
yalınayak yarı çıplak
sıradan biri
umursamıyordu
sen gideli dönmemecesine
bataklığa gömüldü nem varsa
sokaklarda acılı
ganga boylarında ağlamaklıyım
lotusum
meleğim
konacak dalım
her şeyim
sevdalım
gülkurusu sokaklar yuttu seni
gülkurusu duvarlar tuttu seni
caypur…
caypur…
caypur…
şimdi
bay agueroyu bekliyorum
günün birinde gelecek
biliyorum
canı ölüm çekecek
seni bilmeden
beni bilmeden
son yalanını söylemeden
bay aguero ölecek
o
ölmeli veronika
Kalküta.30.11.1989