ey güzeller güzeli, pir-i paklar şahı
aşk diyarının yegane girizgahı

gönlümün arş’ını gözleriyle dolduran parıltı
ruhumda dolanan abı hayattan doğan şırıltı

lisan-ı aşkın defteri kebiri, gülcemalin
zerafet nurundan, duruşun her halin

söz noksanını sende görüp utanır
yanyana gelse tüm derya her damla seni tanır

bende, benim tenime bürünmüş senden başka birşey yok
bütün açlığım sanadır, senden gayrıya herşeyim tok

senden başka herşey ömrüme teferruat
senin yerini gölgelendirecek ne varsa bende at

durmadan ruhum sessizliğinden bir melodi dinler
sana gökyüzü kadar uzak olan ellerim, hasretinle inler

dün kadar kayıpsın, yarın kadar kaçak
bir yanım buz tutar, bir yanım kordan da sıcak

gizli düşlerimin suskun katibesi
gençliğimi sağır eden yokluğunun dayanılmaz sesi

sen ki, gecemi yırtan yasak bir düşsün
sırı dökülmüş bir aynaya varamayan bir gülüşsün

ey umudumdan başka hiç bir varlığa yakıştıramadığım renk
şu heryeri bozuk düzende, varlığımı zenginleştiren tek ahenk

her nasılsa cümle kusurlar bende hayat buluyor
inan, ağzımdan çıkan her söz sana biat oluyor

ister konuş, ister sus, istersen gül
ruhum senin için ateş, bedenimse geriye kalan kül

sarsada kollarım, sensizlikle dolu boşluğu
bende beni yaşatan senden kalan aşk sarhoşluğu



ALİ RIFAT ARKU
30/11/2012
İSTANBUL