0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
643
Okunma
Su gibiyim
Âşık oldum mu buharlaşırım
Ölüm oldu mu donarım
Su gibiyim
Hayatın üstünden aktım mı ?
Bir tek benim gördüğüm iz bırakırım
Su gibiyim
Dost gördüm mü göl olup birikirim
Düşman gördüm mü ?
Deniz olur dalgalarımla boğarım
Su gibiyim
İçim yaşam
İçim ölüm
İçim
Bir tek benim gördüğüm
……………..
Toprak ağacı severde insanı sevmez mi?
Kaç beden saklandı hayattan içine
Kaç yağmur sığındı
Toprak ölümü severde hayatı sevmez mi?
Kaç bel yarası yedi kalbine
Yeşertmek için ilkbaharı
Kaç canlı sırtına yük olup yaşadı
Kaçı içini oyup
Katilinden kaçtığı
,,,,,,,,,,,,,
,
Doğmuşsun
Vücudunu açmışsın güneşe
Sırf karanlık geldiğinde
Yıldızların gölgesi vursun göğsüne diye
Doğmuşsun
Vücudunu açmışsın renklere
Sırf yağmur yağdığında
Gök kuşağının renkleri vursun kalbine diye
Doğmuşsun
Doğum gününde unutulmuşsun
…………..
Artık hiç gelmesen de olur
Vurduğun dalgalar sahilimi paramparça etti
Bütün vücudum senin şeklin
Kumum
Bilmem hangi taştan oyuldum
Hangi sahil aldı kucağına beni
Saatler yağıyor gözlerime
Oysa unutmak istiyorum seni
...Yüreğimi boğma derinlerinde
Denizinde balık olmak öyle zor ki
Tuzun batıyor gözlerime
Göremiyorum köpekbalıklarını
Artık hiç gelmesen de olur
Çocuğum oldu bütün acılarım
En değerlisi de seninki
,,,,,,,,
Yeşilyurdun dokuma tezgâhsız mahallesi
Limandan yolcu ederken görür hayatı
Ey
Arka bahçe çocuğu
Direnişçiliğin Küçük Moskova’dan çalıntı
Asfaltlamazlar yolunuzu
Süratli gitmesin diye davanız yoluna
Biraz süratlendiniz mi?
Tahtaya kalkarsızınız annenizin kolundan
Oysa yakınca deseler de
Senden çok uzaktır ananın yurdu
Adını söyleyemediğin suçlardan yargılanırsın
Kanunu dahi açamaz parmakların
Küçücüktür ellerin
Ama öldürülecek kadar büyük
Yüreğin bombayla sarılacak kadar
Dev
Yeşilyurdun dokuma tezgâhsız mahallesinin çocuğu
Hiçbir kuşun ayağını bağlama
İlk attığın taşta sen vurulursun