3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
738
Okunma
Bir tablo çiz bana üstad
Asacağım gönül haneme
Yakışsın viraneme
Gökkuşağı renginde boya
Yoksun olsun grisi içinde
Bulutlar aydınlıklar içinde
Çocuklar oynasın üstünde
Pamuk şekeri ellerinde
Bana bir tablo çiz üstad
Yağmuru iki damla
Gonca gül üstünde
Çimenlerinde aşıklar sereserpe
Bana bir tablo çiz üstad
Mısır püskülü sarı saçaklar olsun camlıca tepesinde
Mor flor tak boğazdaki köprüsüne
Gece siyahı olsun giyindiği yamaçtaki teninde
Bana bir resim çiz üstad
Büyüsü saklı kalmasın düşlerinde
Acısı nakşedilmeyen hiçbir yerinde
Sade bir kahve mesela boğulayım köpüğünde
Fal bakanım olsun telvesinde ben çoğalayım içinde
Bana bir resim çiz üstad
Doğduğum bir gecesinde varlığının
Öldüğüm her gecesinde yokluğunun
Banada bir yer olsun silik bir fırça izinde
Biraz aykırılık olsun içinde
Yelken benzeri kayalıklar eteğinde
Güneşin doğuşunu seyreden küçük bir kız olsun
Issız bir koy içinde
Çakıl taşlarım olsun cıplak ayaklarımı acıtan yürüdüğümde
Yakamozum olsun mesela korkulu karanlık gecelerimde
Martı çığlıklarıyla inlesin kenarı köşesi
Yastığım olsun yosundan içime cekeyim kokusunu her nefesimde
Yıldızlar örtüsü olsun yorgun bedenimin
Açık denizlere olan özlemimide koy içine
Hasretimide saydır kum tanelerinde
Vuslatıma da dokunsun dalgalar
Son bir isteğim daha var üstad
İkinci baharıda olsun kısacık belli belirsiz
Bütün yansımasında her köşesinde
Bu şiirin sonu yok üstad
Seni bırakayım baş başa hünerinle
Asarsın huzur bulduğum bu koydaki MUSALLA taşıma ellerinle…
Can Cezayir Aydemir
5.0
100% (5)