3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2249
Okunma

Allah’ı Zülcelâl Teâlâ Hazretleri’nin adıyla…
Allahümme Salli âlâ Seyyidina Muhammedin
Ve âlâ Âli seyyidina Muhammed
Ey RABBİM! Yakarışım Sanadır
Gecelerden sabahlara
Karanlıklardan aydınlıklara
Yüreğimin süzülen perde aralarından
Nurdan katreleriyle geldim kapına
Biliyorum güllerden geçer sana giden yollar
Yakarışla, dualarla, TAHİYATLARA bezenir…
Ey rahmetiyle kalpleri eviren çeviren
Sana kalbimle geldim…
Ey kalpleri nuruyla saran okşayan
Onulmaz yaralara deva olan Mevla!
Kapına geldim çevirme…
Selam olsun ömür seccadesini gönül dergâhına serenlere.
İşte zaman, ömrün… Her saniyesini balyozlamakta
Verilmemiş hesapların korkusuyla
Titreyen yüreğimle
Bir lahza umut adına geldim kapına.
Gelebildim mi bir haber var mı affa dair?
Aczi yetimi alarak koynuma
Bir derviş hırkasıyla
Sevgili Eyyub’ün sabrını yüklenerek
Gelmek isterdim sana
Meryem’in örtüsünü örtüne bilseydim…
Tur dağındaki o ses bir yankı bulsaydı
Ruhumdaki insanlığım adına
Önünde bütün ruhumla secde edebilseydim
Ey gökyüzünü kudretiyle sürmeleyen Rabbim!
Sanadır münacatım, yalnız sanadır aşkım
Bir avuç ateş böceği kondur zifiri olan yüreğime
Kararan günlerime, gecelerime
Ne olursun gel diyen âşıklar hürmetine
Ne olur affeyle…
Ey imdat isteyenlerin yardımcısı!
İmdadıma koş…
Ey zorda kalanlara yardım eden
Bana yardım eyle…
Ey ağlayanların sevgilisi
Tevekkül edenlerin Rabbi!
Ey yardımı bütün yardımlardan üstün olan
Ey yüreklerin ekber padişahı
Yere göğe sığmayan
Kulunun kalbine sığan Rabbim!
Ben çok kaybettim
Mağlubum Rabbim!
Rahmet lütfet…
Seni aradım durdum gönlümün yalnızlığında
Çöllerin menzilsiz yollarında
Şefkatin gölgesine sığınıyorum ya Rab!
Hiçliğin zerresinde…
Vedud’sun… İltifatına muhtaç ben
Tenezzül buyur kullarına
Dua dua açılırmış sana giden kapılar
Hüzünlü bir kış gecesi kapında yalvarıyor bu kullar
Senden korkum nar değil, kaybetme korkusu
Dostu, en sevgiliyi, cananı canda kaybetme korkusu
Umudumsa rızan ilahi ente maksudi…
Yüreğim ezik ya rab!
Yüzüm yerde, kaldır beni
Pişmanlığın dehlizlerinde boğuluyorken
Ağlayamadım, Derinden sessizce…
Zayıf irademle, alacalı yürümemle
Bir damla gözyaşı getirebilseydim yürekten
İhlâs adına…
Biliyorum pişmanlıklara delil ederdin
Yüreğin zayıf noktalarına mahkûm oldu nefsim
Ya Rabbi çıkar kelepçelerini o aleyhillanenin…
Azat et şüphelerin oyuncağı olmuş aklın nezarethanesinden
Kutlu sevdanın gül kokusundan doya doya içir sinelerimize
Yaşayan ölüler gibi değil
Sırat-ı müstakim üzerine yürüyenler olmayı nasip et
Memleket, evler mezar oldu ya Rabbi
Bedenler değil ruhlar öldü…
Bana nurunla dirilmeyi nasip et
Hatalar üzerine inşa ettim yüreğimi
Diz boyu battım çirkefine âlemin
Sahte dostları, riyakâr aşkları çarparak
Yüzüne insanlığın
Sana koşmayı nasip et Rabbim…
Tövbe ettim döndüm yüzümü sana
Meleklerin nurdan kanatlarıyla
Yeryüzüne kapandığı günlerin rahmetinde
Ebedi aşkını gönlüme nakşet Rabbim…
İşte can pazarı canımızı satmaktayız
Bir iltifat uğruna senden kaçmaktayız
Yüce kapında kıtmir olanlardan eyle
Elimde, yüreğimde, katran rengi günahlar
Duaları semadan çevrilmeyenler adına
Samimiyeti nakış nakış ömür gergefine işleyenler
Adına…
Rahmetinle af ve mağfiret eyle
Tövbe ediyor, af af af diliyorum…
Affeyle ya Rab!
(âmin)
Rasim Yılmaz
25 Kas. 12
5.0
100% (4)