...Yanmışlığım var herkes gibi
ama yalanım yok
herkesten bir fazla...



ertelenmişliğim var hayattan
yetişememişliğim geç kalmışlığım
hatta geç doğmuşluğum anamdan
yaşlı bir çocuk gibi
ömrünün seksen dördüncü ayında
baba kokulu yerinden
kırılmışlığı var yüreğimin
yaşamamışlığım hiçbir şeyi
şöyle oğul oğul



zora talip olup
kolaya yüz vermemişliğim
geç doğup erken ölmüşlüğüm bir bakıma
sürüklenmişliğim ertelenmiş zamanlara
kavuşamamışlığım nehara gülüm



bıkmamışlığım kovalamaktan
kovalanmaktan
herifçioğlunun
gözü kapalı yürüdüğü yolda
elimde kılavuzum kaybolmuşluğum



söyleyememişliğim dilimin ucundakileri
ve bir yumruk gibi
boğazımda büyütmüşlüğüm
bilememişliğim bir müddet sonra
kendi nefesimin kesileceğini
biriktirmişliğim tebessümlerimi
bıkmadan usanmadan




şimdi heybemde
ağlamaya zaman bırakmayacak kadar
tebessüm
dinlemeye yer bırakmayacak kadar da
itiraflarım var



söyle gülüm söyle açık açık
ben şimdi bu dünyayı yaksam
ağzımı açıp gözümü yumsam
kaybettiklerimi alabilir miyim geri
beş yaşıma dönebilir miyim faraza
verirler mi bana
sıra kapmacalarda kaybettiklerimi
babama kavuşabilir miyim mesela



şimdi şu yanık sarı halimle
taş basmışken yüreğime
sen kalkmış bana öl mü diyorsun



bir an bile düşünmezdim ama
serseri heybesinde zamanın
ha deyince ölünmüyor ki




ha bir de unutmadan
taş nasıl basılırmışki yüreğe
ya toprak gülüm





Hicaz /2012


Hacı Hakan Biçkes

* kıymetli Edebiyat Defteri’ne
Bu eşsiz paylaşım imkanını bizlere sağlayan kıymetli kurucularına
değerli Seçici Kurul’un saygıdeğer ustalarına,
paylaşımlarıyla onurlandıran değerli şiir büyüklerime
ve yüreğini aşk ile, Kültür - Sanat ve Edebiyat’a yaslamış tüm şiir kardeşlerime sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Saygılarımla.