4
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1308
Okunma
hangi kitabın ortasından baksam sana
ebedi edeplim
en haşin hikâyeler gibi içimde kanarsın
silerim bir akşam üstü sonbaharında
mülk-i nizamın maddelerini
geçerim miktar-ı zerrelerin içinden zebani katarlarıyla
bir pöçük nazarınla yakalarsın
örf-i yargılarsın
tutkunum senden ötelerdeki sana kâr değil cismin
nakş ederken isfahan duvarlarını muaazzamasını bana dokunma
gözlerinden renk bulaşıyor menekşe çinilerime
murçlar vuruyorum ellerime
hele yok mu o arından terlediğinde her tomurcuk
tam orta göbeğine göl misali
ne güzel de yakışıyor kilimlerime
uzaklara çok uzaklara yüreğim bu kasım sabahında
sen saraylarda sultan ben dağ başında harami
söyle;hangi ayaz kesiği yürek kesiğini ortadan biçer ki
yad etmedin ak mendil borcunu benzim yanık
her koyak sana teslim her tepede beyaz bayrak
zannederler kör dervişler alem ucsuz bucaksız
bilmezler,ol gamzelerinde bir elif bir mim bir de sahanlık
dipten geleneğimdir yaşarken göreneğim,bir sana tutkunum bir de şark ellerine
papazın çocuğu vaftız etmesi gibi,çimmişim simli derelerinde
tozlu yol deyişlerim ondandır,ondandır naçarlığım
ingiliz çivisinin meşe kütüğüne işleyişi misali neden böyle severiz
neden bir defa kanar bir defa yanarız bildin mi
yamaya gelmeyen doğu tabletlerinin killeri gibi
sür şimdi tek atımlık hind-i kınanı sen susamış ellerime
kasım
5.0
100% (11)