1
Yorum
10
Beğeni
4,4
Puan
895
Okunma
kanatlarım yolunduğunda
ilk defa gördüm tarla kuşlarının gece de uçtuğunu
çığlıklarını yutarak
bel bağlamıştım bir hilal ucuna
bir de onlara
kim boğdu böcek oratoryalarının şeflerini
besmeleler dilimde donuk
fıratın cinlerinden değil korkum
menziline varıyorum soyunarak
cana
becit değil artık canıma biriktirdiğim cefalar
tadı yok ezaların
ne dem tutuyor ne patlak veriyor acı
siyah perdeler çekilmiş gibi içimdeki şehirler
kaç şiir çıkardığım sokağım bile bana yabancı
kabul et
senden ötedeki sevdalara tutkun olduğumu
dokunsaydım tenine lal olmaz mıydı bu diller
buyruk et
türbegâhının kilitlerinden eritsinler
gövdeme mühür olsun kıyama bellilik
şark çıbanını dağlayan tütsülü demirler
bağışla
ne kendi narımı tanımlayabildim ne senin narına yandım
ne işi var kar suyu dibinde gelincik çiçeğinin
üstünde telaşlı arı
böyle yalın bir hayata inandım
yarı devrik biriyim
yıkılacağım gezginliğimin önünde
aç;bütün esvaplarımı ara
senin sevginden başkası yok ceplerimde
bağışla
kasım
5.0
86% (6)
1.0
14% (1)