35
Yorum
40
Beğeni
5,0
Puan
3069
Okunma

ışıksız bir gecede açtı yıldız çiçekleri
sana ört üstümü demiştim gitmeden
anne
yıldız çiçekleri de, ben de üşümüştük
ve sen
üstünde benim en sevdiğim battaniye ile
dilin lâl
gittin
sakın beni özlüyor musun diye sorma anne
çok işim var
bir serçe kuşunun gölgesinde sarpa sarıyorum sarıyı anne
yağmur yağıyor bize sormadan
ıslanıyoruz aklımızda olmadan
kaçıp gitmek istiyor gökyüzünden uzaklara yıldızlar
ay pusu kurmuş ayak bileklerine
diyeceğim o ki anne... iyi ki de yoksun
ben sana sarılıyorum diye
sarpalarım yine gölgelerde bulduğum rengârenk bir renge
sakın özlüyor musun diye sorma anne
işim var
cevap veremem
ellerimde bir çiğ tanesi, mıncıklayıp bahar mimozası yapıyorum
rüzgâr kıskanıyor
kuru bir kış dalına takıyorum
o düşürüyor
ben bağlıyorum
inadına
üflüyor benimle savaşına
diyeceğim o ki anne... iyi ki de yoksun
sen savaşı bilmezsin ki
vakitsiz açan mimoza bile kuru dalda savaşır
iyi ki de bilmedin
sakın sorma anne
dedim ya...
cevap veremem
ekmek almaya diye fırına gidiyor, renk renk boncuklar istiyorum
"yine mi sen." diyor gülüyor adam
"al sana bir avuç renkli boncuk
"çek git.
bir avucuma bakıyorum... bir yaralarıma
"yetmez aslında" diyorum fırıncıya
"sen de çok oldun ama, şimdi küreği kaptığım gibi...
diyeceğim şu ki anne... boncuk dikiyorum yaralarıma
parlasın istiyorum
...görünsün...
işte böyle
bir daha da bana soru sorma anne
__öyküsatıcısı2012Davidoff
Bu şiirin yorumcularına cevap vermek çok zor. Affınıza.
5.0
100% (41)