7
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1296
Okunma
dilimde evirip çevirdiğim gizli bir bilmecesin
cevabını bildiğim en hüzünlü soru işareti...
kırmızı tuval bedenler
ellerimiz rengarenk, dudaklarımız
tedirgin, vahşi birer fırça
gözlerimiz durgun palet
izlenimci bir gerçekliğin ayırdında
ben yeşili omzuna dokunduruyorum
toprağın bereketleniyor
saçların eş anlamlı
menevişler büyütüyor
gerisin geriye büküp mekanı
kuytu, karanlık mimarim önüne
metalik yalnızlıkar bırakıp
(acının fotoğrafındaki düş avcısı)
gölgeni, suyunu
ismini; huyunu
alıp bir Turgut Uyar şiiri ardından gidiyorsun
niyetin göğe bakmak geyikli gecede
koridor...
kırık zaman
eğri duvar
alev zemin
aynasız kuşlar
araf; upuzun koridorların koruduğu çıkışsızlık
mutfak...
kesik süt
saydam evren
çürük meyve
çatlak pencere
cehennem; mutfağa yakın acil çıkış kapısı
en çok ışık kırılır
ayrılık sonrası
en çok güvercin ölüsü vurur yağmurla
anbean kapanan pencerelere
5.0
100% (14)