0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2818
Okunma

ANTAKYA KÖPRÜSÜ
Çıkıyordun merdivenlerden ağır aksak
’’Nasıl kurtulur bu adam, darağaçlarından
Ve zindanların gölgesinden
Emekçiyi ezileni sevmekten?’’
Kapıyı açtım karşılaştık seninle
Dertlerin dökülmüştü merdivenlere
Ama tasaların sarmıştı yüreğini
Kaçacak yerleri de yoktu tasalarının.
Koştuk bir künefe yemeğe
Hernasılsa yedik künefeyi güçbela
Ama paramız yetmedi bir kitaba
Kitap kaldı, kalacak seçildiği yerde.
Ne birlikte olmak öyle kolaydı
Ne de ayrılmaya gönül dayandı.
Darağacı gölgeleri, prangalar
Yağmura gölge etmişlerdi
Çektik bir fotoğraf Anteke resimlendi.
Unuttun dertlerini, tasalarını
Durdu yüreğinin kanı
Dalgın düşündün, acıdın bana
İzledin içinde içimdeki kanı.
Araba yürüdü,
Sen yürüdün,
Köprüyü geçtik
Sen de geçtin
Bir bakmadın yola, bir
Gözgöze gelecektik seninle
Çok dalgındın, çok
İki sefer de elindeki kitaba baktın.
Bir el sallayamadım sana.
MUSTAFA SÖYLEMEZ 09.11.2012
5.0
100% (1)