2
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1674
Okunma
şarap mantarı gibi her şey
sağlam bir el bekliyor
hassas doktrinler ısmarlıyorum kendime
kuyumcu hassasiyetim bakır telaşlarda
bana birşeyler oluyor
ne yana baksam soluk ne yana baksam ayna...
ne güzel gidiyor semazen sarhoşluğuna saf su
gözlerde bahar temizliği
camlar aralık buğulanmakta
kütle-sağ oran azalıyor giderek
az sabır çokça sünger eskiyor
dayanın uşaklar ha!
az kaldı kıyıya
bu aralar zaten iki çekip atıyorum hayatı!
anlaşılmadıkça anlıyorsun uçamayan kuşları
bazen doymak bile mide eskitmek
anlam boş zamanlarda karalamak değil
şiir sırla kaplı yürek zehriydi hani
hâlâ nobel’e gebe telafi esrimesi
anlamsız bir ıstırap
tüm iç sesler aynı korodan bağırıyor
-yakın artık şu Roma’yı-
garabet fitilsiz lamba
her ne varsa giderek alafranga
birşeyler oluyor bana
ateş bir yanımda kırklamış konak
bir yanım kendine yabancı
ne zamandır elçi yollamıyor deniz
ne vakittir rüyalar alabora-sensiz
soyundukça kentinden vurur serap
insan yanın üzülür, aşk ağlar
kunduralar tamir oluyor ayaklar eskidikçe
saçlar aldırırken kırıklarını
daha kaç bahar çökecek nasırlara
ne mutlu yine de
bir yudum aydınlık kalırsa
direk diplerinde
defter aralarında
nasıl elveda denir ki iştahlı bir açlığa
her şey şarap mantarı gibi kısaca!..
ToprağınSesi
.
5.0
100% (11)