bazı aşklar
şemsiye kaldırmaz sevgilim
üşür parmakları cebinden çıkınca kalbin
...şimdi anlıyor musun gözlerimin aciziyetini
her aklıma gelişin
darbe girişimi retinalarıma


fakat;
gözbebeklerim nasıl da dünyaya bürünüyor
iri/leşip
çiğneyince gülüşün kirpiklerimi
kıvrılıyor o sarhoşluk ve ensesinde elleri
gözaltı morluğuma




yağmur yağıyor
ve saçlarıma tel tel beyazlar
aynada gümüş mevsim
yalnızız sokakta
Süleyman elinde gitarı
" le météque "
bazen şımartılmalı son/bahar


gece lambaları kırık



bu gece bakışların ay ışığım
yıldızları içerken
yüzünden
birer kadehten öte neyiz ince belsiz
ah kıkırdamak seninle inceden
şehir uyanabilir biliyorum



tam da öpmeye hazırlanırken seni
ah dudağın “şeker kavanozu”
ve biliyorum
tutuklanma ihtimalimizi
sevişsek hani
desene
ömür boyu müebbet



aman
dursun sahilde kodaman gemiler
kocaman sevmek varken seni
son kibriti
şerefine yakmalı çılgınlığın



hızlandı yağmur
kaçışıyor sokak kedileri
ne güzel şey adam akıllı ıslanmak hem de deli
ödüm kopuyor
ayrılık z/amansız açarsa tentesini
puştluk olsun diye hani
bilirsin talihsiziz




... dedim ya
bazı aşklar şemsiye kaldırmaz
yoruyor sevgilim
yaşlı kollarımızı

bir sarılıp
bir bırakmak...


de_soulmate