9
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
1697
Okunma
indisi topuk yemiş bakışlara saklanmış çehresi
aşırı derde maruz bir çerçeveden düşen izbe yüz
düşürdüğü gece yarısı uykularını şiirlerde arayan adam
yine de umuda dâir tümceler çiviliyor kovulduğu canına!
her daim mavi
her daim vira!
son parasını yitirmiş kumarbazlar gibi dilaltı gülüyor
biletsiz yolcu panaroması yaşıyor hayatı
nereye ne zaman yok ! sorgusuz
hürriyetinden yaralı zarlar atılıyor uğrunda
atlarından vurulmuş, can çekişiyor monşer
susturulmuş adımları
aşkta iltimas gibi yalancı kaçış aynalardan
susturucu içirilmiş!
konuşturulmuyor
elbiseye sığınmış uzun ağrılı bir yaşam
arterinden sevda yazılmış pusulasına vira
sana gecikmiş mektuplar yazsam okur musun Vera?
lâkin Nazım vezinler bekleme benden, beceremem
tamburu yamuk, koyu beyaz imbikten süzülen
yaftası düğümlerinde ilikli, pusmuş karalamalar bilirim ben
nazım planları yanaşık düzen postallara tabi
satılık coğrayfa hesabı gibi
maalesef elli yıl sonra öğrenilir ihanetim gibi!
serin dizelerde porsuk boğumu nikotin denizler
içinden nehirler akar memleket kokulu ham dizeler
sanki yeni mi
anamdan doğma çiğ süt emmiştir maviden çaldığım kalem
affet Vera
yasaklı nehirler bile kavuşuyor bir gün sevdiğine
neden esir imgelerim
neden uzağım sana hâlâ okyanus gibi!
sen söyle onlara Vera
devrik vagonlardan kurtulursa özgürdür şair, memleket misali!
gökyüzü tanımıyor beni
güvercinler uyku önü uçuşuyor beynimde
memleket
vatan
kırmızısına devrildiğim bayrak
bu kadar mı platonik sevdim ben sizi
riyâsız hükümler yıkasa da baştan aşağı
hiç birine inanma Vera
elbet bir gün uyanacak bu karanlık
elbet bir gün verecek tarih aldığını...
korkuyor muyum
yassıya diktiğim dizeler kadar
dikilemez miyim karanlıkta
ölmek mi yoksa korkum
değil Vera değil
bir esaretin yarısı kadar yürür ancak aklıma
ama elbet bir gün güvercin uçuşu geleceğim yanına
bekle beni o zaman
eşiğine mumlar çaktığım o yaldızlı kapıda!..
............................................................
Vera
suhulet mangaları döküldükçe ardına bölük bölük
havaî mavi kopyaların dizilir arabına bile benzemez matahlarda
evet, korkulur karanlıktan
eşkenar ayrılığı mutluluk çıpası
zararı da kâr sayan otokopi zihinler çoğaldığında
sustulurursun
susarsın gitmek zamanı çaldığında.
ardında;
altın varaklara kuşanmış atlas yürekli dostların kalır
ve
üç beş de yavan karalama...
lâkin;
nifağa kurulu saat, en çok iki tur atar yalan etrafında!
ufuk indisi tedavi edilemez şizofreni gibi ayakta
hep olduğu gibi
e n . ç o k . a y d ı n l ı k . k i r l e n i r. k a r a n l ı k t a
tüm dostlarıma hakk-ı mahfuz bir endamla elveda....
sakın ağlama Vera...
..................................................................................
ToprağınSesi
5.0
100% (19)