13
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1216
Okunma

Ne çok gemi battı bu limanda
Ne çok beyaz mendiller sallandı gidenlere
Ama senin sandalının içim de nasıl bir iz bıraktığını nereden bileceksin.
Bazen gözleri dolar insanın geçmişe nazar edince
Bir kuytuya çekilir film şeridi gibi sararsın yılları
Bir kiraz ağacının dalında yediğin ilk aşkın tadı damağında kalır
Kısa eteğimin saklayamadığı çizik bacaklarımın
Aslında güzel olmadığını nereden bileceksin
Yollarda çember çevirirken düştüğümde
O cılız kollarınla kaldırmaya çalışırken
Gözüm de ne kadar büyük adam olduğunu
Ağladığım da ufak parmaklarının
Gönlümde ki yarayı nasıl sardığını nereden bileceksin.
Biz büyüdükçe yılların kısaldığını
Aşkının ekvator’da ki güneş gibi beni kavurduğunu
Pencerem de oturup, yoluna damla damla göz yaşımı serdiğimi
Gelmediğin de kim bilir kimle deyip kendimi yediğimi nereden bileceksin.
Şimdi aradan geçen zaman içim de soldursa da seni,
İlk başka kızla gördüğüm de kalbimin nasıl sakatlandığını
Kendimi dağlara vurup adına beddualar okuduğumu
Bir keşiş gibi mağaralara saklanıp
Adını yalancı, soyadını ayrılık koyduğumu nereden bileceksin.
Ayvazım DENİZ
5.0
100% (10)