10
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1873
Okunma
hiç ateş sönmez
nevrim kaynayıp buharlaşıyor
bir kurutsam bulutu
ağlayacağım
saçlarım sağanak yağmur
toprak aynadır
tanrının kolları uzanmış bembeyaz
bizi bekliyor
bu nasıl gecedir
gölgeyi boğuyor
gözlerim alev
iki kaşım arasında tütüyor baca dumanı
beynim akıyor aşktan kaçarken
sana tutuluyorum
ressamın fırçası
ne aradığını bildiğindendir
çizgidir sakladıkları
o yüzden siyahı çağırdım
oradan bir atlı geçiyor
çemberin içinde
sakallı şairi öldürüyorum
neon lambaları sönüyor şehrin
yorgunum
göğsümün avlu kapısı açık
tüm saat kulelerinde kar
ki bakmaya korkuyordum zaten
başım göğden aşağı
ayaklarım boşlukta
gidenlerin gözleri yok
bu dalga
ağır aksak kaplumbağalar
cümle korkudan geçtik
nehirler çıldırdı benim yerime
o siyah atlı cenazemizi taşıyor
yazgıyı anlamak için
belki de sadece yağmur ağlayacak
Aysu
5.0
100% (24)