2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1826
Okunma
Tut desem şimdi yüreğimden uzun bir öykü başlayacak
Sen taşradan çıkacaksın yola
Mavi çiçekli bir fistanın
Ah-ı alınmamış bir şehrin
Birde gudubet rüyaların olacak
Sorma! sevgili
Nedir şu başımda durup dönen kement
Levhalar yolumda seni işaret eden
Çiseleyen bir yağmur ve günlerden salı
Annemin başında siyah bir tülbent
Benimse düşlerim mavi bir gökyüzüne asılı
Kamburu çıkmış bir elif ,uzadıkça uzayan geceler
Dal kırıkları....
kalp kırıkları...
cam kırıkları....
Bütün kırıkları onaracak bir tamirci arıyorum
Ustaları ölmüş aşkların çırakları
Duyun beni! duyun!
Size sesleniyorum.....
Sorma ne haldeyim diyor şarkılar
Oysa ben;
Halime şarap ısmarlıyorum.
Bakmayın! gözlerime öyle puslu puslu
Kirpiklerim ha düştü, ha düşecek
Şiirlere sırtımı yaslıyorum
Lakin, rahatımı bozuyor hayat
Hiç tanımadığım şu sivri sinekler
İki bacağını açmış bekleyen boğaz köprüsü
Lüks arabalar ve adi silecekler
Savaş çıkacak diyor gazeteler heyhat!
Gözlerim halepte bir çocuğun öyküsü
Sorma! sevgili
Bu akşamda geç geldim eve
Saçlarının rengi ha güneş ha sonbahar
Gamzesini kıskandığım yıldızlar ne olacak
Bilirim hörgücü ağır gelen develerin çilesini
Var sen uyu
Yarın dünü yine kıskanacak
Velhasıl
Şu aşk dedikleri iki suret bir asıl
Sorma!
Neden?
Niçin?
Ve nasıl?
Bir meridyen,birkaç pararel
İki üç yıldız ve başlayan fasıl
Kasılan kasıma şarıran bir aralıktı gözlerin
Ruhun ortadan bölünmüş bir pergel
Sorma!sevgili
Kalbim neden bir cezayir menekşesi
Sende anlasaydın beni menekşeler kadar
Irmaklar ağlamayacaktı
Bulutlar griye çalmayacaktı belkide
Ölüm beyaz bir orkide olmadan
Uzun tırnaklı bir kedi zaman
İnan sevgili bana inan
Salıncakta melekler sallanacaktı
Oysa ;
Küskünüm bütün vav’lara
Ve sana ve de ıhlamurlara
Emekliye ayrılmış bütün baharlar
Bildiğim bütün şiirler ihtiyarlar
Bildiğim bütün aşklar ihmalkar.....
5.0
100% (6)