sıcak bir Şikago sabahında
kahvemi karıştırırken
gözlerinde buldum kendimi
öylesine bakıyordunki
benim gibi,o saniye seni istiyorumcasınaydı

vücudunu saran kıpkırmızı,
askılı diz üstü elbise
yüksek topuklu ayakkabılar
pırıl pırıl bacaklar
fırlayacak kıvamda memeler
sarı saçlar
bir elinde kahve
öbüründe çanta
birden döndün
saçlarının kokusu
ve poponun kalkıklığı
gururlu bir aslanı
küçük bir köpeğe döndürmüştü
yoksa nasıl isterdim
pırıl pırıl bacaklarına sarılmayı

tahta masanın kıyısında durdum
her yer boştu
buraya oturabilirmiyim dedim


aynı anda olacakki
ellerimiz saniyede birleşti

kaba ve nasırlı ellerim
yumuşacık,sıcak ellerinde kaldı, geri çekerken.

yerçekimine karşı durulmaz
gerçeğinde düşüyordum sana doğru

orospuyum dediginde
afalladım bir an,sonra topladım kendimi

ne kadar gerçeksin
hayatım boyunca aradığım buydu dedim

orospu ama gerçek
eridi dudaklarımız biribirinde
hiç kimse yoktu etrafta
nefesim kesildi
gözlerin kapalı
kulağımda nefesın
bak çantama dedin
ok ve yay
Erosum Eros diyordun












Aşk tanrısı cinayete kurban gitmiş
ok ve yay çalıntıydı şeytanın elinde
Tanrı zaten sadece bakıyordu

13 Ekim 2012 4.44 Atlanta