1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1790
Okunma
Güneşli bir sabah umuduyla yatıp
yağmura,çamura,soğuğa uyanmaktir hayat bazen
bir köpek okşar kaldırımları
simidini paylaştığin martılar bile
dönüp bakmaz ya
hani kazanmak için başladığın
bir oyunu kaybetmişsindir
farkında bile olmadan
masum çocukluğuna veda ederken
Tanrı oralı bile değildir ya
kırmızı başlıklı kız gibi
sarılmaktır hain kurda
ya da hoş çakala
masallar ve kahramanlarına inanmaktır bazen
bir rüya sonrasi;
çocuğunun gözlerini bağlayıp
bıçak bilemektir bazen
solmayacak zannettiğin yapraklarin
hışırtısı ayaklarının altında
erir gözbebeklerinde
arnavut kaldırımlarında kalan umutlar
değişmeyen tek mevsimdir hayal kırıklığı
düşer tüm kaleleri
üşür yüreğin
bir gülümseme donar dudaklarında
tek şahidin aynalar
ve bir harfle başlar şiir
kendi koynunda kaybolan ihtiyar bir nehir gibi kıvrılır
ve rastlantıları reddetmeyen
bir hakikate yürür
kalem olur mürekkep olur
dökülür kağittan okyanuslara
masum bir gözyaşıyla başlar
büyük denizlerin ihtiraslı fırtınası
kuru kırmızı bir yaprak olur yüreğin
doğmamış olmayı istersin
bir çatı katında duvarları okşayan
pamuk tarlalarından miras ellerini
öptüğünde geçermi kendi kendine
masum çocukluklar düşünce tabutlara bir bir
tanrı var sanırsın
musalla taşında bile anıların vedası yoktur
merak edersin
ne kadar zaman geçer kokusu olana kadar çiçeğin
rengi olana kadar toprağın
kurşun askerlerle oynarsın
eski bir halının kenarında
büyümene daha var
sen adını ne koyarsan koy
yukarıdan aşağıya
soldan sağa
hep beş harflidir hayat
saim gurer
atlanta