3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
752
Okunma
..
ayvazovski...
19.yüzyıl sanırım
kıyı dalgalarının içinde parlıyor sarp kayaların gözleri
asimetrik içiçe yaslanmış ürküten görüntülerinde ıssız bir ada,süzüyor
birazdan yaralarıyla gömülecek yelkenli gemiden gelecekleri
belkide kurşuni kollarına varamadan iştahlı sularında kaybolacak kara-denizin...
..
mavisinden ayırarak değiştirmişti
koyu bir kahve rengi dökmüştü gökyüzüne,deniz’le
tabloyu alıntılayan ressam
’’şairlerin ruhhalini çağrıştırıyor bulutlar,
dilerim senin de kederin güneşi yansıttığım
beyaz köpüklü dalgalarda yok olur’’ demişti
ve yelkenlerden kopmuş bir bez parçasına bırakmıştı imzasını..
dilimin pruvasına boyandı bir sual işareti
ve ressamın müphem tebessümü
keşifte veya savaşta yelkenli gemiydik hepimiz
içimizin ambarında aklın silahları
kelepçeli sözcükler dimağların tutsak forsası
böyle olmamalıydı doğanın yasası
hüzünlere boğuluyor kalemimin kaygısı
yazamıyorum..
esinlerle dağılıyor şiirimin teması
...
5.0
100% (4)