0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1906
Okunma

İlerliyor trenimiz Fıratın sahillerinden
Kayaların arasından, haşin vadilerinden
Burası Kemah’ın İliç’in sarp kayalıkları
Fırtınalar koparırken geçiyor sarp aralıkları
Vadilerin duvarlarını yırtarak süzülüyor
Takırtılar arasından bir ses yükseliyor
Hepsi senin değil,
Hepsi senin değil
Hepsi senin değil,
Bir sitem, bir ima yükseliyor gökyüzüne
Ruhumu menzilden menzile aktarıyorken
Bırak dedim bırakamadın
Bırak dedim bırakamadın
Bırak dedim bırakamadın
Bir patırtı kopar vadiden hızla inerken
Yeniden İkaz edercesine naralar atarken
Bırakmadın,
Bırakamadın,
Bırakamadın
Düz ovaya çıkıyor sesi soluğu kesilerek
Yine bir yokuş ardından bitkin düşerek
Bir pencereden gözlerin dalar ufuklara
Dolaşırsın sahilinde dalgın ve yorgun
Yine bir nida duyulur beraber süzülerek
Nereye kadar, nereye kadar
Nereye kadar, nereye kadar
Diyerek, raylarında uzanırken
Sana da bir mahmurluk çöker
Tekrar kollarında uyanırken
Mustafa CEYHUN