önce incir ağaçları kırılır ,çocukluktan düşmek gibi ,yani güneşin son batımı gibi

sonra güneş doğar yeniden ama yalancıdır ,toplum buna göre şekillenir ,bir batar bir çıkabilir neden sonuç ilişkilerine bakmadan ,birazda şairin sığınmışlığı vardır


ve en iyi kaldırımlar anlatır insanları gidin ve bakmayın görün der şair çözebilene


.

kafam patladı vallahi :)

Sanırım şiirde benim çözemediğim bir giz vardı.

Kelimelerle saklambaç oynamak cümle içinde bu olsa gerek
üstü kapalı olmalı isyanın bile üstü şiirde pek bir beceremezsek de bizler bunu bu kalem hep beceriyor.

Hakikatli bir anlatımı yap-boz çalımı ile okuyucuya sunmak...

Okumak bu Şairi hep güzeldir derim
yine diyorum.

Tebriklerimle

Değişik gelgitlerle yazılmış, ana konu etrafında dolanilmis duygu degisimlerinin yansıması.Kelimeler turetilmis bu da okurken heyecan katıyor şiire,Lizbon da gece trenine binmek gibi, girdab çekiyor okurken heyecanla.

Bence entellektüel birikim, dil oyunları ile dağıtılmış.Bu bildik ama yine de gizemle turetilmis sözcüklerin dağılımı deneyimlerin anlaşılabilmesi icin geçerli çözüm.Şiirinizi okuyunca ilk kez gercekten hayatımıza belli etmeden bicim veren olguları hatırladım ve hatirlarken de aynı sıradan kelimelere maruz kalmadım .Bunun icin teşekkürler.

Kutlarım
Saygılarımla

"her gelişim günah sana"

şiirin omurgası burası..

sonradan kötü yola mı düşmüş ne olmuş kızcağız..tuzaklara,kaldırımlara mı düşmüş?

muhteşem bir dil ustalığı..


şiirin girdabında kayboluyor insan

şairin ilk kıtada çizdiği resimden ilk okulda sarışın bir kızla sınıftan kaçmış gibi görünüyor..işte ne olduysa ondan sonra olmuş sanki,

şiirin omugasını hala bulamadım..

Arkadaşlar, şairin dile hakimiyeti mükemmel; sözcüklerin fonetiğinden

yeni anlamlar üretiyor:

"ve yüzeyinde asvalt kadın baldırları baldıran nehirinde yürürgen bakış

açışı erkek ve ergen"

"baldır-baldıran, "yürürgen" hem yürüyüp giden (sürüngen gibi) hem de "yürürken" ulacına göndermede bulunuyor.

Yine , "bakış açışı" tamlamasıyla hem "bakış açısı" sözüne gönderme hem

de "erkeklerin kadına bakışındaki açlığa" nefis tevriyeler yapıyor.

Vay zalım vay...

İmanımız gevredi çözemedik hâlâ:))

Afşaroğlu tarafından 10/2/2012 3:41:00 PM zamanında düzenlenmiştir.

Efendim,


Şair, belli ki epeyce bir emek vermiş, vatandaş okuyup okuyup aralayamasın perdesini şiirin diye.

Biz kolay vazgeçenlerden değiliz şair:))

Hadi benim dersim var, bahanesiyle tüyeyim;ama Naci Usta'yla Nuranî Paşa'nın şerrinden korusun Tanrı sizi...

Elbette bir de üstadım bildiğim Nevin Subaşı var ki nice kapalı kapılar ardındaki mücevherlere ulaşmışlığı vardır.

Onların açacağı çığırdan biz de ufak ufak yol buluruz belki.

Seçici Kurul Üyeleri de cin mi cin:))

Siz misiniz genç ablaların arabesk iç dökmelerine cart curt eden, deyip önümüze bir karakutu koydu ki çöz çözebilirsen.

İlk bakışta "dore=altın rengi", "yürürgen nenge"...vs.türünden sözcüklerin endam etmesi Göktürkçeye vakıf olduğunuzun

nişanesi gibi geldi bana.

Bir de:

"toprak suçların
yan kuruluşudur"

dizeleri okkalı dizelerdi hani.

"güneş fevkaleda bir iyi niyette yeniden gelir bir düzeyindeydi
ve yüzeyinde asvalt kadın baldırları baldıran nehirinde yürürgen
bakış açışı erkek ve ergen
kım yüzey asvalt birbirine karışandı kim?"

Ece Ayhan mısınız mübarek.

Sözcüklere ters parende attırıp başını döndürüyorsunuz okurun.Kemal İspir'in deyimiyle:"Evin yıkıla şair." yapılır mı bu

bize yav:)) (Sahi biz neden böyle yazamıyoruz Naci Usta, bu edebiyat tahsili de hatunların :"Ehliyet alalı on yıl oldu; ama

geçen bir arabaya tosladım."türünden bir böbürlenme galiba.)

Neyse gençler zil çaldı, hakkım baki, yine geleceğim; şimdilik öptüm janım:))

Farklı bir şiir ve bakış açısı..Aynı manzaraya belki ben çok farklı yazardım..ama sizin kaleminizden, yüreğinizden gelenleri yazamazdım...Farklı ve güzeldi..kutluyorum.

Kaldırımlar iyidir her zaman emin ol iyidir her an...

güne yakışmış farklı ama harika eser. en kalbi duygularla tebrık ederım.

Şairi kutluyorum...''toprak suçların / yan kuruluşudur'' , ''işten ve içten çıkarılamayacak elemana / bir fırça atmak gibi bakıyor tanrı '' , ''asılmadı duası'' ,gibi toplumun değerleriyle sınırlanarak düşündüğümüz dünyalara farklı açılardan bakmak,işte sanat da bu, sanatçı da...Ayrıca : ''kadın baldırları ve baldıran'' , ''erkek ve ergen'' ,'' bu sefer doğru doğurursun kendini doğuya doğru'' gibi ve benzeri tekerleme tadındaki özgün söyleyişler çok güzel kullanılmış...Sevgi ve saygıyla...Şiire de yeni açılımlar gelmiş bence...Seçici kurula da , bu özeni gösterip dikkatimizi ''günün şiiri'' olarak bu şiire çekmesinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum...

yani yan alti alt üstü üst bu kadar amma bir ediht piaf gecelim onu neset ertas yahut mahsuni daha cok yakisirdi empoze ye dayali bir asimilasyondur popüler kültür...

avcı tüfeginen saçmalar atmış..

bakalım bir kuş vurulacak mı?


he

dopdolu bir kalemin derdini anlatamayışı diye okudum,suç bendeyse zaten normal ,kıt biraz dilim...kutlarım...

:)

sen de iyi birisin

ama Serdar Ortaç ı ıh, sevemedim

şu nakış açısı şahane idi.

bi de işten çıkarılacak olana Tanrı' nın fırça atmak ister gibi bakması.






Kalimera. tarafından 10/2/2012 3:35:08 PM zamanında düzenlenmiştir.

yaşadığımız her an, giderek benzeşmenin beslendiği yanlış bir yaşam similasyonu sanırım