________________________ne kadar sayfa açsam
senin yüzün
ekmeği önümden çeker
dürer
başka defterleri
çırak kalır ülkemde
işçiler


sahibi olamaz hiç kimse ellerinin
emek
gökyüzünde parlayan en parlak yıldız
sahipsiz
ya da
"her şeye sahiplerin" elinde ucuz
amele
değer/sizler


üç adama konuşmak kolay
halka dönük sırt ile
demokrasi
s/avunma sen
bayrak inmez
v/atan b/ölünmez!



26. 9. 2012 / Nazik Gülünay
___________________________________________________________________

Yalnız ellerimize mi, hiç bir düşüncemize, eğlemimize, kaygımıza set çekemez, zaptetmek adına sahip olamazlar. Karpuz gibi ikiye bölüp bir parçasına, "bu bizimdir, bunlar bizden yanadır, biz CUMHURİYETİN tüm mameylikni, kazanımlarını, mülkünü, mal varlığını satıp savıp onların kursağına yem yapacağız" diyenler, onları kümesteki tavuk yerine koyuyorlar. Çok yazık insanları, sürekli yem bekleyen doyumsuz tavukların merebesinde görmek, "ben onlara yem verdikçe yumurtlarlar" diye düşünmek ve bunu siyasi bir politika oyunu aracı olarak görmek ne kadar aşağılık bir düşüncedir. İnanılmaz birşey: bu gün tam da böyle yönetilmeye çalışılıyor toplum. "Toplum bir karpuz, tam ortasından ikiye bölünmüş iki eşit parça, parçalardan bir tanesine sahip olmak bize yeter. Çünkü o tamın yüzde ellisidir. bu yüzde elliye sahip olmak ve onu ne pahasına olursa olsun elde tutmak, bizi yüz yıl iktidar yapar" diyerek siyasi oyunlar düzenlemekte, siyasetin en bayağı ve sonu mutlaka hüsranla bitecek trajik halidir.

Siyaset ve iktidar olmak uğruna, ülkenin bütün kaynaklarını satıp savıp, kümesteki tavuklara em yapanlar, bilsinlerki herşeyin bir sonu vardır. Halkın köprülerini, kamu sitelerini, demiryollarını, ormanlarını, dağ - bayır demeden topraklarını, hatta denizini ve tüm kıyıları da satabilir, duygu ve vatan sevgisi yoksunu politikacılar. Sonuçta güvendikleri herşey biter, onlar da yaptıkları işlerin ihanetten ibaret olduğunu sonuçta görüp anlarlar. Hazır yemeğe alışmış tavuklar, gak kırak - gak kırak diye bağırararak, yem beklediklerini haykırırlar. Verecek yemin kalmadığına göre artık yüzde elli karpuz örneği OY hesabını da yapamazsın. o hesaba dayanak olan, baskı ve zulüm yasalarını da çıkaramazsın. Bu durumda dönüp tarihin siyaset çöplüğüne bakıldığınızda, o çöplükte P E R T olmuş yolunu, yordamını şaşırmış, işi şiddet ve zorbalığa dökmüş siyasi MEVTA iktidarları görürsünüz.

İnsanlara düşen se, kümesteki tavuk rolünü benimsemeden uyanmak, ve böylesi zilletlere düşmeden tedbir almak, dinamik ve cesur varlıklarını hissettirmek olmalıdır. Zira yoldan çıkan siyasi iktidarlar PERT oluncaya kadar, Dışlamış oldukları karpuzun diğer yüzde ellisine de akla - hayale geldmedik, insan havsalasının alamıyacağı çok büyük acılar çektirirler. Hatta "ülke" denen devlet ve kamu bütünlüğü dahi param parça edilmiş olabilir. Bu nedenle; bütün toplum bu korkunç badirelere uğramadan, gerçek toplum insanı, dinamik varlığını ortaya koyarak, farkındalığı hissettirerek, bu olumsuzlukları kesinlikle önleyebilirler.

Değerli şair Nazik Gülünay hanımın bu ve bundan önceki pek çok çalışması sayfalara bir çığlık gibi yansımaktadır. O özenli çalışmaları, daha da kapsamlı ve zengin içerikli UYARAN yorumları ziyadesiyle haketmektedir.

Değerli şairim, esenlik ve mutluluk dileklerile kutluyorum sizi. Kemal Polat