1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
869
Okunma

Bana ne öğretti .?
kızgın güneş altındaki Mavi çiçek !
Çölün ortasındaki yeşil fidan
Bütün bir ömrüm
Hiç…
Şu son tebessüm aldı
Gündelik telaşlarımı
Sabırla beslediğim umudumu
Şimdi yalnızlığım
gazel artığı bir sonbahar
başımı verdiğim kavgada da bir yar selamı da yok artık
Payıma düşen kavganın en gözü kara neferliği
Giderken aranızdan
Mağlubiyetin ezici çoğunluğunu
Dolduruyorum heybeme
Birde
Dağların heybetinden arta kalan ne varsa
Ne sen değiştin ,ne de dünya
Bizler alıştık yalnızca
Acıyla yaşamaya.hasrete
unutmak yok unutma
alışmak var
Acıya alışmak, ayrılığa alışmak
Bu bir yarayla yaşamak gibi
Ya da Adına her ne dersen
Düşünüyor da insan
Yağmurun kaldırıma yakıştığı kadar
Yakışır mı “Avignonlu Kadınlar”
Bir konağın duvarına,
Geceye,sokak lambasının
Islak kaldırımlara ışık akislerinin
Yakıştığı kadar,
yakışır mı
“yıldızlı gece” “teras kafe”
Loş bir duvara
Bitti artık
Önümde tövbeleri var yeminlerimin
Kirpiklerim de biraz tuz.
İstersen eğil
Ne yosun kokuyor şehir ne de deniz.
kaya koğunda rüzgar sesi
deniz kabuğunda meltem var.
Tarlalarda yeni kırılmış tütün kokusu
Şimdi gitmenin tam zamanı
Geçip gidiyorum aranızdan
Ağır ve aksak adımlarla
Günün ağarmasına henüz var.
5.0
100% (1)